Back

2025 DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Yıllık İş Toplantısı ve Teknik Konferansı

2025 DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Yıllık İş Toplantısı ve Teknik Konferansı

DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı 2025 Yıllık İş Toplantısı ve Teknik Konferansı Türkiye’de Gerçekleştirildi

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’nın 2025 Yılı İş Toplantısı ve Teknik Konferansı, 17–19 Haziran tarihleri arasında Bursa’da, 20 Haziran’da ise İzmir’de gerçekleştirildi. Bölgesel ağ üyesi kentler ve ulusal ağlar ile birlikte Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği üye belediyelerinin yer aldığı bu önemli toplantı 7. Faz’ın kapanış değerlendirmesine ve 8. Faz’ın başlangıcına sahne oldu. Ev sahipliğini Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin üstlendiği bu etkinlikte Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi içerik katkısı ve organizasyonel destekleriyle sürece yön veren paydaşlar arasında yer aldı.

Konferans öncesinde 16 Haziran Pazartesi günü DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na bağlı ulusal ağ temsilcileri, ortak gündemlerini değerlendirmek üzere Bursa’da bir araya geldi. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreteri Murat Ar’ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda ulusal ağ temsilcilerine hoşgeldiniz denilerek Türkiye’nin ev sahipliğinden duyulan memnuniyet dile getirildi. Ardından, Türkiye ulusal ağını tanıtan kısa bir sunum gerçekleştirildi. Birliğin kuruluş yapısı, üye belediye sayısı, stratejik planı, tematik toplantılar, gençlik meclisi çalışmaları ve ulusal düzeyde yürüttüğü faaliyetleri katılımcılarla paylaşıldı.

Toplantının ikinci bölümünde “World Café” formatında interaktif çalışma grupları oluşturuldu. Her moderatör, kendi masasında otuz dakikalık iki ayrı oturumla katılımcıları ağırladı ve konu başlıklarına ilişkin görüşleri derledi. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreteri “Kentlerin Ulusal Ağlara Katılım Motivasyonları’’ konusunda deneyimlerini aktardı. Diğer masalarda ise üyelere sunulan yenilikçi hizmetler, ulusal düzeyde savunuculuk yaklaşımları ve gençlerin karar alma süreçlerine nasıl daha fazla dahil edilebileceği tartışıldı.

Toplantı DSÖ Avrupa Sekretaryası tarafından yürütülen değerlendirme ve kapanış oturumuyla tamamlandı. Ulusal ağlar arasındaki bilgi paylaşımını ve koordinasyonu artıran bu özel toplantı, konferansın hazırlık niteliğindeki en önemli oturumlarından biri olarak öne çıktı.

Dirençli Sağlıklı Kentler: Herkes İçin Sürdürülebilir Kentsel Gelecek

17 Haziran 2025 Salı günü başlayan DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı 2025 Yıllık İş Toplantısı ve Teknik Konferansı, Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Açılış oturumunda; DSÖ Avrupa Bölge Ofisi temsilcileri, davetli konuşmacılar, DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na akredite politik temsilciler, ulusal ağ koordinatörleri, kent koordinatörleri, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’ne üye belediyelerden temsilciler ve diğer ulusal ve uluslararası konuklar yer aldı. Toplantının teması olan “Dirençli Sağlıklı Şehirler: Herkes İçin Sürdürülebilir Kentsel Gelecek” başlığı, açılış konuşmalarında da ana çerçeveyi oluşturdu.

Oturum, DSÖ Avrupa Bölge Ofisi’nden Petra Hongell’in moderatörlüğünde yürütüldü. Konferansa dair genel bilgiler paylaşıldıktan sonra ilk konuşmayı DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bölgesel Danışmanı Kira Fortune yaptı. Fortune, Avrupa Ağı'nın dayanışma ve yerelden küresele çözüm üretme vizyonuna vurgu yaparak, yerel yönetimlerin öncülüğünü kutladı.

Ardından DSÖ Türkiye Temsilcisi Tasnim Atatrah ile DSÖ Avrupa Bölge Ofisi Bulaşıcı Hastalıklar, Çevre ve Sağlık Direktörü Robb Butler’ın açılış mesajları video aracılığıyla iletildi. Her iki temsilci de yaşanan küresel krizlerin halk sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekerek şehirlerin bu alanlardaki rolünün artan önemine vurgu yaptı.

Başkan Bozbey: “Dirençli kentler artık bir tercih değil, zorunluluktur”

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ev sahibi olarak konuşmasında, Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’nın 8. Fazına geçişin bu toplantı ile başladığını belirtti ve şunları kaydetti:

“Kentler son 5 yılda pandemi, iklim krizi ve kitlesel göç gibi çok katmanlı krizlerle karşı karşıya kaldı. Artık geleceği gören, riskleri yöneten, adil ve kapsayıcı şehirleri hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor. Bu konferansta açıklanacak Bursa Taahhüdü, işte tam da bu vizyonun belgesi olacak.”

Bozbey ayrıca yerel yönetimlerin yalnızca uygulayıcı değil, aynı zamanda politika yapıcı konumda da olduğunu hatırlattı.

Başkan Tugay: “Sağlık için herkesi barışa katkıya davet ediyorum”

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, açılışta yaptığı konuşmada barışın halk sağlığının temel koşulu olduğunu vurguladı: “Her zamankinden daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Ortak mücadele etmemiz gereken en büyük tehditlerden biri ne yazık ki savaşlar. İklim kriziyle birlikte bölgemizi çevreleyen çatışma ortamı, halk sağlığını doğrudan tehdit ediyor. Sağlık için herkesi barışa katkıda bulunmaya davet ediyorum.”

Tugay konuşmasında Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Ülke genelindeki 150 belediyeyi bir araya getiren birlik aracılığıyla yürütülen stratejik planlama, tematik toplantılar, gençlik konseyleri, COP İzmir süreçleri ve veri temelli kentsel sağlık yaklaşımlarını katılımcılarla paylaştı. İzmir’in Tek Sağlık, yaş dostu kentler, geri dönüşüm ve dirençlilik alanlarındaki girişimleri de örnek olarak sunuldu.

Açılış oturumu, DSÖ Avrupa Ağı’nın yedi tematik ekseni olan insan, mekân, refah, katılım, barış, gezegen ve hazırlıklılık başlıklarının ön plana çıkacağı konferans gündeminin de çerçevesini çizdi.

DSÖ Avrupa Bölge Ofisi Sağlıklı Şehirler Ağı Yöneticisi ve Bölgesel Danışmanı Kira Fortune her iki belediye başkanına teşekkür ederek "Uluslar konuşur, kentler eyleme döker. Bu konferansta birlikte yeni bir faza başlıyoruz ve sizlerin liderliği bize ilham veriyor." dedi.

Açılışın ardından tematik oturumlara geçildi. İlk oturumda İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, İzmir’in iklim ve sağlık eksenindeki planlama yaklaşımını sundu. “Tek Sağlık” ve “Esenlik” yaklaşımı çerçevesinde hazırlanan 2030 Stratejik Planı’ndan, yaşlı nüfusa yönelik risk temelli politikalardan ve afetlere hazırlık çalışmalarından bahsetti.

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş ise Türkiye’de kentleşme politikalarının tarihsel gelişimini ve sosyal adaletin kent planlamasındaki rolünü değerlendirerek, çevresel sürdürülebilirlik ile kamu yararının nasıl dengelenebileceğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Sayın Keleş’in akademik birikimini yerel yönetim vizyonu ile birleştiren yaklaşımı oturumun en güçlü yorumlarından biri olarak öne çıktı.

Tematik Oturumlar, Ağ İşleyişi ve Yerel Uygulamalar Ele Alındı

Konferansın ikinci ve üçüncü günleri, belediyelerin saha deneyimlerine, teknik uygulamalarına ve bölgesel ağın iş toplantılarına ayrıldı. Altı tematik başlık etrafında organize edilen oturumlarda, gıda güvenliği, kentsel yeşil alanlar, dijital sağlık uygulamaları, yaş dostu kent tasarımı, sağlık eşitsizliklerine karşı yerel stratejiler ve sosyal uyum politikaları tartışıldı.

Türkiye’den katılan belediyeler özellikle atık yönetimi, hareketli yaşamı teşvik eden kentsel düzenlemeler, hava kalitesi izleme sistemleri ve mahalle ölçeğinde sağlık hizmetlerine erişim konularındaki iyi uygulamalarını paylaştı. Uluslararası düzeyde ise Norveç, Almanya, Hollanda, Hırvatistan ve İrlanda’dan gelen temsilciler kendi kentlerindeki uygulama örneklerini sundu.

Çalıştaylarda belediye teknik personelleri, akademisyenler ve DSÖ temsilcileri bir araya gelerek “Veri Temelli Planlama”, “Sağlıklı Yaşam Alanları Tasarımı” ve “Kentsel Dirençlilik Göstergeleri” gibi başlıklarda ortak öğrenme gerçekleştirdi.

Bursa Taahhüdü ile Geleceğe Ortak İmza

Konferansın önemli oturumlarından biri olan Politik Kurul toplantısında, DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na üye belediye başkanları ile diğer politik temsilciler bir araya gelerek 7. Faz değerlendirmesini yaptı ve 8. Faz’a ilişkin öncelikleri ele aldı. Oturumun sonunda katılımcılar, Bursa Taahhüt Duvarına şehirlerine dair hedeflerini ve ortak vizyonlarını yansıtan mesajlarını yazılı olarak paylaştı.

Bursa Taahhüdü’nün kamuoyuyla paylaşılması konferansın sembolik zirvesini oluşturdu. Taahhütte yer alan yedi temel ilke olan insan, mekan, katılım, barış, gezegen, refah ve hazırlıklılık 8. Faz’ın yol haritasını belirleyecek çerçeveyi ortaya koydu.

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, sürece ilişkin yaptığı değerlendirmede kentlerin barışı, sağlığı ve eşitliği birlikte düşünerek hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Başkan Tugay, Bursa Taahhüdü’nün bu açıdan yalnızca uluslararası bir çerçeve değil, aynı zamanda yerel yönetimlerin halk sağlığına dair sorumluluklarını pekiştiren stratejik bir belge olduğunu belirtti. Yazılı mesajında şehirleri mümkün olan en sağlıklı hale getirmek, hava kirliliğiyle mücadele etmek ve yaşam alanlarını iyileştirmek yönündeki kararlılığına dikkat çekti.

Başkan Bozbey bu taahhütle ilgili olarak "Bu masa, dayanışmanın ve eylemin başladığı yerdir. Bursa’dan çıkan bu belge, sadece kentlerimizde değil tüm bölgemizde etkisini gösterecek bir umut çağrısıdır" dedi.

İzmir Buluşmasıyla Türkiye'nin Liderliği Pekiştirildi

Konferansın dördüncü günü, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İzQ İnovasyon Merkezi’nde hem teorik hem uygulamalı içeriğiyle katılımcı bir deneyim sunan Atölye Çalışmaları ile tamamlandı.

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay açılış konuşmasında iklim krizinin yalnızca çevresel değil, halk sağlığı açısından da ciddi riskler içerdiğini vurguladı. “İklim krizi sadece yaşam kalitesini bozmuyor, ciddi sağlık sorunlarına da neden oluyor. O nedenle sadece dünya bozuluyor diye değil, gelecekte sağlıklı yaşamın sürdürülemez hale geleceğini görerek sorumluluk almalıyız” dedi. Başkan Tugay, İzmir’in doğa ile uyumlu kentleşme yaklaşımını anlatarak COP İzmir girişiminin bu vizyonu kurumsallaştırmayı amaçladığını belirtti.

DSÖ Avrupa Bölge Ofisi Sağlıklı Şehirler, Sağlığı Geliştirme ve İyi Olma Hali Bölge Danışmanı Kira Fortune ise İzmir’in hem yeşil hem mavi kimliğiyle Sağlıklı Şehirler Ağı’na ilham veren bir örnek olduğunu dile getirdi. “Başkan Tugay’a, sadece sözde değil uygulamada da kararlılık gösterdiği için teşekkür ediyorum. COP İzmir, kentlerin küresel krizlere yerelden nasıl yanıt verebileceğini gösteren önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı.

Açılışın ardından Başkan Tugay; Kira Fortune, Eşit Yaşam (Equal Life) projesini temsilen Miriam Weber ve Mekan Standart Aracı (Place Standart Tool) uygulamasıyla tanınan John Howie’ye katkılarından ötürü teşekkür plaketi takdim etti.

Günün devamında katılımcılar İzmir’in Kordon bölgesinde gerçekleştirilen saha temelli atölye çalışmalarına katıldı. Utrecht Sağlıklı Şehirler Koordinatörü Miriam Weber’in yönettiği Equal-Life oturumunda, çocukların zihinsel sağlığını etkileyen çevresel ve sosyal faktörler değerlendirildi. Aynı zamanda Public Health Scotland iş birliğiyle düzenlenen diğer atölyede ise John Howie liderliğinde Place Standard aracı kullanılarak kentsel kalite, sosyal bütünleşme ve erişilebilirlik gibi başlıklar üzerinden Kordon hattı ziyaret edilerek değerlendirmeler yapıldı.Çalıştayların son oturumunda ise iki grubun saha bulgularını ve önerilerini paylaştı. İzmir Buluşması, teori ve pratiği buluşturan yapısıyla konferansın uygulama ayağını oluşturdu.

Program Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM)’da düzenlenen COP İzmir lansmanı ve resepsiyonu ile tamamlandı. Yerel düzeyde başlatılan ilk COP süreci olma özelliğini taşıyan bu lansman İzmir’in iklim değişikliği ve sağlıklı şehir politikalarındaki öncü rolünü vurgulayan sembolik bir adım olarak kayda geçti.