Back

Akıllı Kent Gündeminde Kentsel Erişebilirlik

Doç.Dr. Hatice AYATAÇ

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi

 

Giriş

21. yüzyılın bilgi ve iletişim konusundaki gelişmeleri ile birlikte teknoloji gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş ve kentsel tasarım, planlama ve mimarlık disiplinlerinin odağına yerleşmiştir. Akıllı kentler, 21. yüzyılda kentsel planlama ve teknoloji sektörünün kesişim noktasında gelişmeye başlamıştır. Teknolojik gelişmeler insan hayatının geneline hakim olurken kentsel problemlerin çözümünde de kullanılmaktadır. Akıllı kent kavramının gelişmesi ile birlikte pek çok tanımı yapılmıştır. Akıllı kent için genel bir açıklama yapmak gerekirse; temeline insanı alan, kentsel yaşamın çevreye verdiği zararların en aza indirgenmesini ve kaynakların verimli kullanılmasını, böylelikle daha yaşanabilir bir ortam sunmayı amaçlayan, bu bağlamda da akıllı kent teknolojilerini araç olarak kullanan bir kent olarak tanımlanmaktadır.

Yine günümüz kent gündeminde özellikle gündelik hayatta insanların en çok deneyimlediği,  kent- insan ilişkilerini ele alan disiplinlerin de temelinde yer alan, konulardan bir diğeri ise kentsel erişebilirliktir. Kentsel hizmet sunumundaki yetersizlikler, kentsel erişilebilirliğin sağlanamamasından kaynaklı sorunlar kentlerde yaşayan dezavantajlı grupların  (engelli bireyler, yaşlılar, çocuklar, yoksullar vb.) yaşam kalitelerini olumsuz etkilemektedir. Kentte yaşayan her birey, kentin sunduğu her olanağa eşitçe erişebilmeli ve kullanabilmelidir. Erişilebilirlik insani ve temel bir haktır. Bu yönü ile ele alındığında erişilebilirlik kavramı, tüm vatandaşların bilgiye, hizmete ve kamusal mekanlara eşit ve sorunsuz şekilde erişebilmesi anlamlarını içerir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2011 yılında yayınladığı Dünya Engellilik Raporu’nda, dünyada 15 yaş ve üzeri yaş grubunda yaklaşık 720 milyon kişinin işlev güçlüğü, 100 milyon kişinin de çok ciddi güçlükler çektiği ifade edilmektedir. 2004 yılında yapılan bir çalışmada da çocuklar dahil dünya nüfusunun %15 gibi bir oranı engelliliğe sahiptir. Bu orana bakıldığında dünyadaki bireylerin azımsanmayacak kadar büyük bir bölümü engellilik ve onun getirdiği sorunlarla karşı karşıyadır. Engelli bireylerin kentsel mekanda ya da sanal ortamda, kentsel hizmetlere ve uygulamalara erişiminin sağlanması ise yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, hükümet ve toplum olarak herkesin üzerinde çalışması gereken bir konudur. Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmesi’nde engelli bireylerin kentsel mekana ilişkin her alana, bilgi ve iletişim de dahil olmak üzere her ortama erişilebilirliğinin arttırılması ve sağlanabilmesi adına yapılacak her müdahalenin önemli olduğunun altı çizilmektedir.

Akıllı kent gündemi

Kentsel aktivitelerin, kentsel operasyonlarının artışı ve bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) kullanılması ile birlikte  “siber şehir”, “dijital şehir”, “elektronik şehir”, “bilgi şehri”, “kablolu şehir” ve “akıllı şehir” gibi kavramlar geliştirilmiş,  kentsel problemler bu kavramsal çerçeve ile çözülmeye çalışılmıştır.  Kullanılan bu tanımlamalar arasında akıllı kent kavramı en soyut kavram olarak karşımıza çıkmakta, bu yönüyle de akıllı şehir kavramının akademi ve uygulayıcılar arasında tam olarak tanımlanamamasına neden olmaktad