Pendik’te düzenlenen “Bağımlılık ile ilgili bilmediklerimiz” konulu seminerde konuşan Yeşilay Danışmanı Yrd.Doç.Dr. Ömer Miraç Yaman, anne babalara “Sakın benim çocuğum yapmaz demeyin. Biz çocuklarımızı ihmal ettiğimizde onlar kendilerine ilgi gösteren kötü niyetli kişilere yönelebiliyor” uyarısında bulundu.
Pendik Belediyesi, AYSİT (Anadolu Yakası Sivil Toplum Kuruluşları Platformu) ve Pendik Yeşilay tarafından uyuşturucu madde bağımlılığının ele alındığı bir seminer düzenlendi. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yapılan ve anne babaların büyük ilgi gösterdiği seminerin açılışında konuşan Pendik Yeşilay Şube Müdürü Mehmet Topal, madde bağımlılığının tanımı, etkileri ve karşılaşıldığı durumlarda ne yapılması gerektiğinden yola çıkarak, önleyici faktörler ve tedavileri konusunda bilgiler sundu.
Seminere konuşmacı olarak katılan Yeşilay Danışmanı ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Ömer Miraç Yaman, doktora çalışması sırasında bire bir görüştüğü ve toplumun “Apaçi Gençlik” diye nitelendirdiği çocuklarla yapmış olduğu röportajların sunumu eşliğinde velilere önemli mesajlar verdi. Yaman, konuşmasında ergenlik dönemindeki çocukların çoğunlukla dinlediği müzikleri, giyim ve saç tasarımlarını ele alarak psikolojilerinin nereye yönlendiğinin püf noktalarına değindi.
Anne babalara uyarı
Çocukluk ve ergenlik döneminde aile içinde yaşanan her sorunun onların karakterlerine yansıdığını, aile içinde oluşan sevgi eksikliğini çevrelerinde aradığını hatırlatan Yaman, “Çocuğunuz “hafız” dahi olsa benim çocuğum yapmaz demeyin. Biz çocuklarımızı ihmal ettiğimizde çocuklarımız kendilerine değer veren, ilgi gösteren kötü niyetli insanlara yönelmektedirler. Bununla birlikte çocuklarımız aile içinde sorunlar yaşadığında kendi iç dünyasında yaşadığı olumsuzlukları atmak için madde bağımlılığına yöneliyor. Kendi çocuğunuz yapmamış olsa bile, arkadaş grupları içinde bir tanesi dahi kullansa bu sizin evlatlarınızı da etkilemektedir” dedi.
Genellikle aile içinde yaşadığı şiddetli sarsıntılar sonucu gençlerin uyuşturucu maddelere yöneldiğini söyleyen Yaman; “Gençlerimizi öncelikle ciddiye almalıyız. Onlarla tepeden bakarak değil, seviyelerine inerek konuşmalıyız. Yaptıklarını ya da yanlışlarını eleştirmek yerine yapıcı çözümlere yönelmeli ve sorunlarını asla küçümsememeliyiz” şeklinde tavsiyelerde bulundu.
“Bir gence el uzatın”
Apaçi Gençlik: Gençlerin Toplumsal Davranış ve Yönelimleri, İstanbul’da ‘Apaçi’ Altkültür Grupları Üzerine Nitel Bir Çalışma” adlı araştırmasını kitap halinde yayınlanmış olan Yaman; “Çevremizde ne yazık ki kötü niyetli insanlar ve zehir tacirleri var. Bunları önlemek için sadece kendi çocuğunuzu değil komşularınızın, tanıdıklarınızın hatta tanımadığınız çocuklara bile yardımcı olmaya çalışmalıyız. Onlarla konuşmalı, uyarmalı, kendimizi dinletmenin yollarını aramalıyız. Bunu başarabildiğimizde karşımızdaki bağımlı genci kurtarmak için büyük bir adım atmış oluyoruz. Düşünün ki, bir genci kazanmakla onum ileride topluma vereceği zararları da engellemiş oluyoruz. Bu gençlerimiz aslında bizlerin onlara el uzatmasını bekliyor. Çaresizlik içinde maddelere yönelmiş bu gençlerimizin aslında hepsinin altında belli sebepleri var. Herkes korkup kaçarken biz toplum gönüllüsü olarak bu gençlerimizin sessiz çığlıklarına kulak vermeli, onlara yardım etmeliyiz” dedi.