Emre SAKIZLI
Avrupa Yaşam Laboratuvarları Ağı ve Başakşehir Girişimi
Emre SAKIZLI, İKV Uzman Yardımcısı
Living Lab, kısaca bilişim teknolojileri ve tasarım odaklı ürün ve hizmetlerin, gerçek yaşam ortamında, gerçek kullanıcılarla test edilip geliştirilmesini amaçlayan bir Avrupa inisiyatifi. İlk olarak İsveç’te kurulan bu alanlar, franchise sistemiyle başka ülke veya şehirlerde de uygulanabiliyor. Şu an, 28 AB üye ülkesinden 20’si ve 2 aday ülke bu konsepti ENoLL çatısı altında 150 aktif Living Lab üyesi ile beş kıtada uyguluyor.
İlk olarak 2006 yılında Finlandiya’nın Avrupa Konseyi dönem başkanlığında, dijital dönüşümün önceliklendirildiği bir zamanda hayata geçirilen Avrupa Yaşam Laboratuvarları Ağı (European Network of Living Labs – ENoLL), Living Lab konseptlerinin ortak bir kullanıcı ağı ile yönetilmesi ve merkezler arası daha derin iletişim/ilişki kurulması yoluyla küresel problemlere ortak çözümler üretilmesini hedefliyor. Hem açık bir topluluk olan hem de kar amacı gütmeyen ENoLL inisiyatifinin daha genel hedefi ise, Avrupa’nın dijital dönüşümdeki rekabetçiliğini artırmak için tüm kullanıcıların inovasyon sürecine katıldığı ve katkıda bulunduğu, ortak ve yaratıcı girişimler için bir Avrupa platformu oluşturmak.
Avrupa’nın Silikon Vadisi olarak tanımlanan Fransa’daki Sophia Antipolis’in kurucusu ve eski Senatör Pierre Laffitte’nin önerisiyle ve dönemin Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın vizyonu sayesinde şekillenen Living Lab projesi, 2014 yılında Türkiye’de ilk ve alanında tek Teknoloji, İnovasyon Merkezi olarak kuruldu. Merkezin bulunduğu LEED Yeşil Bina Sertifikasına (dünyada tanınırlığı ve kabul edilirliği en yüksek yeşil bina sertifikası) sahip komplekse bakıldığında ilk göze çarpan, hem merkezin kendi tükettiği elektriği kendisinin üretmesini sağlayan solar panelleri, hem de enerji tüketim farkındalığı sağlayan bilgi sistemleri. Aynı zamanda, ücretsiz park alanındaki elektrikli araç istasyonu da elektrikli araç kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlıyor.
Sunulan Hizmet ve Destekler
Merkezde; çocukların mekatronikten 3D yazıcıya kadar ileri teknolojiler ile temas edebildiği oyun alanlarından, kolay kullanımı geliştirme amacı güden tasarım atölyelerine, girişimcilerin kendi start-up projelerini geliştirip mentorlardan yardım alabileceği kuluçka merkezinden, halkın yeni geliştirilen ürünleri ilk elden deneyimleyebileceği alanlara kadar bir sürü hizmet mevcut. Girişimcilerin, Yönetim Kuruluna yapacakları sunumlar ile ofis imkânlarından yararlanabileceği Living Lab, girişken gençlerin fikirlerini 6 ay ile 1 sene içerisinde hayata geçirmesi için gereken bütün yardımları sağlamayı vaat ediyor. Sağlanan hizmetlerden en dikkat çekici iki tanesi, Living Lab konsepti içerisinde ürünlerin halkla hızlıca buluşturulup piyasa araştırmasının sorunsuz tamamlanabilmesi ve Başakşehir Belediyesi’nin ortaklığı sayesinde uygulama öncesi veya esnasında ortaya çıkabilecek problemlere karşı hızlı çözüm sunabilme kapasitesi.
Kurucu ortaklardan Can Tunçsav, mobil sağlık istasyonu projesinin Belediyenin desteğinin en çok hissedildiği projelerden biri olduğunu belirtirken, bu işbirliği sayesinde 6-7 ay gibi kısa bir sürede ürünün hem 40-50 bin kişinin sağlık taramasını başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini öne sürdü. Tunçsav’ın ayrıca belediyeye kısa bir zaman zarfında 17 adet ünitenin tedarik edildiğini aktarması, merkezin sağladığı bu iki ana avantajı daha açık bir şekilde gözler önüne seriyor. Diğer bir örnek ise, dijital bilgi yönetim sistemi olarak geliştirilen ve bilgi işlem sistemlerinin entegrasyonunu amaçlayan “SmartLabs” adlı girişimin, belediye sosyal tesislerinde garsonsuz sipariş verme deneyimini kullanıcılara sunabilmesi olarak aktarıldı. Bugüne kadar toplam 74 projeyi bünyesinde barındırıp dokuzunun ticari ürüne dönüştürülmesine ön ayak olan merkez, finansman bulma ayağıyla ilgilenmese de girişimcilere sunduğu kişi ağı (network) ve deneme günlerinde mentorlar ve yatırımcılarla buluşturma hizmetleri sayesinde gençlere büyük yardım ve girişimcilere önemli altyapı sağlıyor.
Bu desteklere ek olarak ayrıca teknoloji ile ilgilenen veya bilgi sahibi olmak isteyen bireylere moda ve teknoloji, bilgisayar bilimi ve programlama dilleri tarihi ve programlamaya giriş, girişimciliğin haritası gibi farklı eğitim programları merkez bünyesinde sunuluyor. Örnek vermek gerekirse, “Türkiye’de Girişimcilik, İnovasyon, Ar-Ge Yatırım İstatistikleri” isimli 10 modülden oluşan eğitim programında, daha önce üniversitelerde, liselerde ve sanayi bölgelerinde girişimcilik eğitimleri veren başarılı bir bilgilendirme girişimi olan Key of Change, start-up tanımı, girişimlerin problemleri ile güncel finansman yolları ve biçimleri hakkında katılımcılara gayet basit bir dille bilgiler aktarıyor. Liselerden, üniversitelerden öğretmen veya öğrencilerin, girişimciler ve akademisyenlerin teknolojik gelişmeler konusunda bilgilendirildiği bir program olması büyük katma değer yaratsa dahi ve bu katılımcıların değişen seviyeleri göz önünde bulundurulduğunda hedef kitleye uygun bir eğitim programı olduğu aşikârsa da, kurumdaki eğitimlerin çoğaltılması ve eğitimlerin daha geniş kitlelere duyurulması gerekliliği Living Lab konseptinin başarısının önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkıyor.
AB İnisiyatifleri
Aday Yaşam Laboratuvarları, ENoLL ağına katılabilmek için yıllık yapılan açık çağrılara başvuru gerçekleştirebiliyor ve değerlendirme sürecinin ardından bu etkin girişim ağına üye olabiliyor. Yaşam Laboratuvarı olabilmek için değerlendirilen temel unsurlar ise şöyle sıralanıyor: aktif kullanıcı katılımı (örneğin, inovasyon sürecini etkilemek için son kullanıcıları yetkilendirmek), gerçek yaşam ortamı (yeni girişimlerin gerçek piyasada test edilip, denenmesi), çok paydaşlı katılım (teknoloji sağlayıcılarının, hizmet sağlayıcıların, ilgili kurumsal aktörlerin, profesyonel son kullanıcıların süreçlere katılımı), disiplinler arası yaklaşım (etnografya, psikoloji, sosyoloji, mühendislik gibi birden fazla dalın kullanılması), co-creation (ortak yaratma, yani farklı paydaş grupları ile ortak gerçekleştirilen tasarım döngüleri).
Şu ana kadar toplam 12 AB fon başvurusunda bulunmuş olan kurum, hâlihazırda 15 milyon dolar bütçeli “UNAlab” iklim değişikliği ile mücadele projesini diğer AB kurumlarıyla ortak olarak yürütüyor. AB kurumlarının desteğinin yanı sıra, İBB’nin 2015’te ENoLL’a üye olması da bu Living Lab konseptinin daha fazla il ve ilçede uygulanabileceğinin kanıtı. Türkiye’de de uygulanmakta olan bu yüksek teknoloji üretimini destekleyecek ve girişimcilik kapasitesi ile ruhunu tabana yayıp kitleleri eğitecek projeleri takip etmek ve AB kurumlarına bu gibi pozitif gelişmeleri aktarabilmek hem gergin Türkiye-AB ilişkilerinde bir soluk alınmasını sağlayacak hem de ülkemizin AB üyelik sürecine mutlak katkı sağlayacaktır.