Back

Eşit Öncelikli Kamusal Alanlar: Paylaşımlı Mekânlar

Süveyda BAYRAKTAR ATAGÜR

Peyzaj Mimarı, Kentsel Tasarım Uzmanı 

Prof. Dr. Hayriye EŞBAH TUNÇAY

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Sokaklarımız motorlu taşıt kullanımı baskın alanlar oldukça mekânsal özelliklerini yitirmekte, kullanıcılar arasındaki etkileşim de azalmaktadır. Bu durumun her ne kadar güvenli hareket alanı sağladığı düşünülse de konu kamusal bir alan olduğunda, mekân kullanıcıları arasındaki etkileşimin düzeyi de dikkat edilmesi gereken bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Mahallelerimiz araç yolları ile kesiştikçe, kamusal alanda yaya hareketi de olumsuz etkilenmektedir. Trafiğin artışı ile yolların genişletilmesi, çoğu yolların konut alanlarını kesecek şekilde inşa edilmesi, şehir merkezlerinin bölünmesine sebep olmaktadır (1). Yayaların kendilerine ayrılan alanlar ve geçiş noktaları haricinde hareket özgürlüğünün olmaması, kentsel çevredeki insan ölçeğinin zarar görmesi ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle ayrışmanın olmadığı, yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmuştur. Bu durum; tüm kullanıcıların eşit öncelikli olduğu, sokak ve caddelerin mekân hissi oluşturan kamusal alanlar olarak yeniden ele alındığı “paylaşımlı mekân” kavramının temelini oluşturmaktadır.Paylaşımlı mekânlar; yaya, araç ve diğer yol kullanımlarını geleneksel sokak elemanları olan işaretler, trafik ışıkları, yaya yolu ayırıcıları, yol işaretleri ve bordürlerden arındırarak bir araya getiren kentsel tasarım ve trafik mühendisliği konseptidir (2). Paylaşımlı mekânların temel hedefleri şunlardır:
  • Mekân oluşturma: Sokaklar alanda zaman geçirecek kullanıcıları çeken çevre kalitesi ve geniş sokak etkinlikleri ile daha iyi bir kamusal alan kullanımı sağlamalıdır.
  • Yaya odaklılık: Yaya önceliği geliştirilmeli ve sokak boyunca özgürce yürünebilmeli, karşıdan karşıya geçilebilmelidir.
  • Araç davranışında değişim: Motorlu taşıt ve sürücülerin alandaki mevcut baskınlığı düşük araç hız ve yoğunluğu ile azaltılmalıdır. Bu değişim araç sürücülerinin diğer yol kullanıcılarına karşı farkındalıklarını artırmalıdır.
  • Ekonomik Güç: Yol alanı, çevredeki işletmelerin işleyişini ve refahını tamamlamalı ya da tersi olarak işle ilgili kullanıcıların varlığı kamusal alandaki etkinlik alan ve türünü artırmalıdır.
  • Tüm kullanıcılar için güvenlik: Paylaşımlı mekânlar; bisiklet sürücüleri, yaşlılar ve çocukları da kapsayacak şekilde tüm kullanıcıları için daha güvenli bir çevre sağlamalıdır (3) .
Paylaşımlı mekânın amacı insan etkileşimi ve sosyal davranışları motorlu taşıtları kısıtlama ya da yasaklamaksızın sağlayacak yüksek kaliteli kamusal alan oluşturmaktır (4).

Paylaşımlı mekân kavramı nasıl ortaya çıktı?

Paylaşımlı mekânların temeli 1960’ların sonlarında Hollanda’nın Delft kentinde geliştirilen “woonerf” kavramına dayanmaktadır. İlk olarak Hollanda’lı trafik mühendisi Hans Monderman tarafından ortaya atılmıştır.  Mahalle sakinlerinin yerleşim alanlarının hızlı trafik ile kesintiye uğrayarak güvensiz bir yer olmasından duydukları mutsuzluk, taş sokakların yerine kavisli yollar konulması fikrini geliştirmiştir. Bu hareket woonerf- ya da ‘konut alanı’ hareketinin başlangıcı olmuştur (5). Woonerf sokağın yayalar, bisikletliler, araçlar ile paylaşıldığı ancak yayaların öncelikli olduğu alanlardır. Sokak tasarımı hem zemin yüzeyden oluşur ve kal