Bizi Takip Edin

Makaleler

İklim ve Sağlık

23.03.2020

Prof. Dr. E. Didem EVCİ KİRAZ

Adnan Menderes Üniversitesi Çevre Sağlığı AD. Başkanı
Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD. Öğretim Üyesi
SKB Danışma Kurulu Üyesi

ÖZET

İklim değişikliğinin insan sağlığı üzerine etkileri olacağı açıktır. Bu etkiler tarihler boyunca görülmüştür. Ancak, çevre ile ilişkilendirilen sağlık etkilerini değerlendirmek karmaşık olduğu için, iklimin etkileri de tam tanımlanamamıştır. İklim sağlık çalışanlarının ele aldığı bir konu değildir. Tıbbi literatüre oturtulmamıştır. Kentler çevre sağlığı, sağlıklı şehir gibi kavramlar doğrultusunda kendilerini tanımlamışlardır. İklim tanımını ise sadece karbon ayak izi hesaplama olarak görmüşlerdir. Halbuki, iklim değişikliğinin sağlık üzerine etkileri en çok kentlerde görülecektir. Bilimsel kanıtlarla desteklenen, erken uyarı sistemlerine sahip, iklime dirençli şehirler, sağlığın sosyal belirleyicilerini, insanını ve toplumunu korumaya hazır şehirlerdir. Beklenmeyen ve belirsizlikle mücadele için sağlıklı bireylere ihtiyaç vardır. İklim ve sağlık alanında çalışacaklar için zaman hızla akmaktadır. Alanda bilimsel çalışmalara ve politika yapıcılara çok ihtiyaç vardır.

ABSTRACT

It is clear that climate change will have an impact on human health. These effects have been seen throughout the dates. However, the impact of the climate has not been fully defined, as it is complex to assess the health impacts associated with the environment. Climate is not an issue for healthcare professionals. It has not been established in the medical literature. Cities have defined themselves in line with concepts such as environmental health and healthy city. They saw the definition of climate only as a carbon footprint calculation. However, the effects of climate change on health will be seen mostly in cities. Supported by scientific evidence, cities with early warning systems, climate-resilience cities are cities that are ready to protect social determinants of health, people and communities. Healthy individuals are needed to combat unexpected and uncertainty. Time is running fast for those who work in the field of climate and health. There is a great need for scientific studies and policy makers in the field.

Anahtar Kelime

Erken Uyarı, Dirençli Şehirler, Uyum, Birlikte Yapma, Yerel İklim, Sağlıklı Şehir

Key Words

early warning, resilient city, adaptation, do together, local climate, healthy cities

 25 MADDEDE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

İklim ve sağlık ilişkisini gözden geçirebilmek için, öncelikle, 2020 yılı itibariyle, iklim değişikliği sürecinin geldiği noktayı özetlemek gerekir.

1-Çok bileşenli bir denklemi çözmek için zaman azalıyor

2-Denklemde bilinmeyenlerin sayısı azalıyor

3-Yeni bilinmeyenler olabileceği düşünülmekte

4-İnsanlar kendi sonlarını hazırladılar

5-Bu yayının okunmaya başlandığı an itibariyle, insanlar edinilmiş davranış şekillerini gözden geçirmezlerse, yaşadıkları sürece daha hızlı yıpranacaklar

6-İnsanlar erken ölecekler, yaşayanlar daha fazla hasta olacaklar, daha çok fonksiyon kaybı ve yeti yitimi ortaya çıkacak, iş ve güç kaybı yaşayacaklar

7-Çocuklar beslenme yetersizliğinden ölecekler

8-Yaşlılar daha çabuk ölecekler

9-İshal ve sıtma her yıl beklenen ölüm oranlarının artmasına yol açacak

10-Yukarıda sayılanların hepsinin “önlenebilir” olduğunu henüz anlayamayan toplumlar olduğu bilinmekte

11-Kentler ve kentlerde yerleşik sektörler risk altında

12-Kenti önceleyen idari, teknik ve akademik bakış açıları kırsal bölgelerin geliştirilmesi için planlamaların çok acil olduğunu öğrenmiş, ancak davranışa yansıtmış durumda değil

13-İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak, etkiyi önceden tahmin edebilmek, erken uyarı alıp, hızla yanıt verebilmek için teknolojiye yatırım gerekebilir

14-İklim değişikliğinin etkilerini anlamak, uyum sağlamak, etkiyle ilk temasta, mücadele ve uyum sürecinde dayanıklı olabilmek, etki ortadan kalktıktan sonra eski duruma hızla dönebilmek için eldeki kaynakları akılcı kullanmak ve teknolojiden uzaklaşmak gerekebilir

15-Ülkelerin, artık, “gelişmekte olan-gelişmiş ülke” olarak sınıflandırılması yanlıştır. Ülkeler, “iklime direnç kazanmış-kazanmamış ülke” olarak ayrılmalıdır

16-İklim değişikliği küresel risklerin hepsini peşine takmış sürüklemektedir

17-Özel sektör, iklim değişikliğinin etkilerini ekonomik açıdan değerlendirdiğinde, iklim değişikliğinin“sağlık etkileri”nin en yüksek riske sahip olduğunu görmektedir

18-İklim değişikliği “En”lerinin daha hızlı ve daha fazla oranda 2019’da yaşanması çabaları hızlandırmıştır

19-2019 yılı itibariyle Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başarısızlık ve çaresizliklerini itiraf etmişlerdir

20-23.Taraflar Konferansı (COP23)’nda COP 23 Başkanlığı ve DSÖ “Gelişmekte Olan Küçük Ada Ülkelerinde İklim Değişikliği ve Sağlık Özel girişimi”ne yer vermişlerdir. https://www.who.int/globalchange/sids-initiative/en/

21-24.Taraflar Konferansı (COP24)’nda özel bir rapor yayınlanmıştır: “Sağlık ve İklim Değişikliği COP24 Özel Raporu-COP 24 Special Report:Health and Climate Change” https://www.who.int/globalchange/publications/COP24-report-health-climate-change/en/

22-25.Taraflar Konferansı (COP25)’nda DSÖ “Küresel Sağlık ve İklim Değişikliği Araştırma Raporu-WHO Health and Climate Change Survey Report”nu sunmuştur https://apps.who.int/iris/bitstream/handle/10665/329972/WHO-CED-PHE-EPE-19.11-eng.pdf?ua=1. Ve yeni bir çalışma olarak da; “İklim ve Sağlık Ülke Profilleri-The Health and Climate Change Country Profile”ni yayınlamaya başlamıştır

https://www.who.int/globalchange/resources/countries/en/

23-Tüm bu yayınların özeti; “geç kaldık, kaynaklar tükendi, korumak kelimesiz yetersiz, kaynaklar için savaşmak gerekecek, yaptık-yapıyoruz denen hiçbir girişim gelecek projeksiyonleri içim yeterli değil, tek başınıza hiçbir şey yapamazsınız”

24-İklim değişikliği ile ilgili tüm çalışmalar yerelde başlatılmalı

25-“Ortaklık, paydaş, işbirliği” gibi kelimeleri sözlükten çıkarılmalı, “BİRLİKTE YAPMA” kültürünü oturtmak şart

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SAĞLIK ETKİLERİ

Türkiye’de, 2020 yılı itibariyle, “iklim külliyatı” olarak kabul edilebilecek tek bir kaynak vardır: İklimin Projesi Eğitim Modülleri (17 Adet), http://www.iklimin.org/tr/egitim-modulleri/ adresinden ulaşılabilmektedir. Bunlardan 14.Modül 2019 tarihli, http://www.iklimin.org/wp-content/uploads/egitimler/seri_14.pdf adresinden ulaşılabilen, “İklim Değişikliğinin İnsan Sağlığına Etkileri” başlıklı kitaptır. Bundan sonraki tüm bilimsel çalışmalara temel oluşturacak bilgiler yer almaktadır. Kitapta iklim değişikliği etkileri altı başlık altında toplanmıştır (Şekil 1).

1-Sıradışı hava olayları

2-Su kaynaklarında değişim

3-Deniz seviyesinin yükselmesi

4-Sıcak/soğuk hava dalgaları

5-Hava kalitesinde değişim

6-Ultraviyole radyasyon artışı

Her bir etkinin hedefinde sağlığın sosyal belirleyicileri vardır; ekonomik istikrar, eğitim, sosyal ve toplumsal yapı, sağlık ve sağlık hizmetleri, mahalleler ve inşa edilmiş çevreler en çok etkilenecektir. İnsan sağlığına etkileri çok açıktır. Her bir etkinin hedef grubu, hedef sistemi ve hedef organı rahatlıkla görülebilir. Ancak, en az ele alınan ve araştırma yapılan konu “bilinmeyen ve beklenmeyenle mücadele” eden insanın yaşayacağı ruhsal sorunlardır. Sıcak ve soğukla ilişkili hastalıklar, ultraviyole radyasyonun yan etkileri, hava kirliliği, gıda, su ve vektörlerle ile ilişkili hastalıklar, değişen bulaşıcı hastalıklar etkenleri ve yeniden ortaya çıkan ya da yeni hastalıklarla ilgili “iklimle ilişkilendirmeye yarayacak veri ve kanıt toplama sistemi” yoktur. Ölçülmeyen durumlara hazırlıklı olmak zordur, izlenemezler ve yerinde müdahale edilemezler. Bu nedenle; toplum sağlığı risk altında kalır. Toplumda var olan incinebilir gruplar, şehir yoksulları, yalnız yaşayanlar, enerji ve teknolojiye erişimi güç olanlar öncelikli ele alınmalıdır. Toplu yaşam alanları, yoğun nüfus hareketliliği, yaş ve cinsiyete göre değişen toplum profillerine hızlı takviye sağlık hizmetleri ihtiyacı doğacaktır.

 Türkiye’nin iklim değişikliği ve sağlık alanında politika belgeleri; “Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi (2010-2020), “T.C. İklim Değişikliği Eylem Planı (2011-2023) ve Türkiye’nin İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı’dır (2011-2023). Her beş yılda bir yapılan Çevre ve Sağlık Bakanları Toplantıları, Ulusal Çevre ve Sağlık Eylem Planı, Sağlıklı Şehirler Projesi dönemsel temaları da iklim değişikliği ve sağlık ilişkisine atıfta bulunmuştur (sıtma-vektörlerle bulaşan hastalıklar, UVR-çevre sağlığı, CO2-hava kirliliği, sağlıklı şehir planlaması-şehir planlamalarında hava koridorlarının açılması vb.). Sağlık Bakanlığı 2010 yılında başlayan süreçte,  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı,  Tarım ve Orman Bakanlığı, AFAD, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, üniversiteler ve diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte çalışmıştır. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından “İklim Değişikliğinin Sağlık Üzerine Olumsuz Etkilerinin Azaltılması Ulusal Programı ve Eylem Planı” çalışmaları başlatılmıştır. Program ve Eylem Planı 21 Ocak 2015 tarihinde onaylanmıştır.

 

Programın ana başlıkları şunlardır:

 

A- Aşırı hava olaylarının (aşırı yağış, aşırı sıcak ve soğuk havalar, hava kirliliği) ve bunun sonucu ortaya çıkan doğal afetlerin (sel, yangın vb.) insan sağlığı ve sosyal yaşamına olan etkisinin azaltılması

B- İklim değişikliği sonucu ülkemizde görülen ve/veya artan hastalıkların takibi için kurumsal altyapının güçlendirilmesi kurum içi ve kurumlararası iş birliğinin artırılması

C- Su ve gıda güvenliğinin sağlanması, su ve gıda kaynaklı hastalıklarla mücadele

D- Hassas grupların iklim değişikliğinin olumsuzluklarından etkilenmemesi için gerekli çalışmaların yapılması

E- Sağlık kuruluşlarının iklim değişikliğine olan olumsuz katkılarının azaltılması

F- İklim değişikliğinin sağlık üzerine olumsuz etkilerinden daha etkin korunma için halkın bilinçlendirilmesi

G- İzleme ve değerlendirme çalışmalarının yürütülmesi.

Sağlık Bakanlığının bir sonraki adımı, COP 24 ve 25 kapsamında yayınlanan belgeler doğrultusunda” “Yerel İklim Değişikliği ve Sağlık Profilleri, Strateji ve Eylem Planları” olmalıdır. “Yerel İklim Değişikliğinin Sağlık Etkilerine Yönelik Erken Uyarı Sistemi” kurulması veya var olan sistemlere entegrasyonu da önemlidir.

İKLİM VE SAĞLIKTA BİLİMSEL PENCERE

İklim değişikliğinin sağlık etkilerini bir bütün olarak ele alacak insan gücüne, zamana, bütçeye ulaşmak ve sürdürülebilir politik kararlılıkla başlamak için yarını beklemek gerekmez. Çok hızlı bir şekilde, mahalle, şehir, bölge, ülke düzeyinde ve uluslararası geçiş gösteren olaylara yönelik bilimsel çalışmalara başlanmalıdır. Bu amaçla, “Bölgesel İklim ve Sağlık Araştırma Merkezleri” kurulmasında yarar görülmektedir. DSÖ tarafından Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD)’nin 11. Versiyon çalışmaları başlatılmıştır. DSÖ uzman görüşleri toplamaktadır. “İklim değişikliği ile ilişkili hastalıklar kodlar” ICD11 ile kullanılmaya başlamalıdır. Bu kapsamda DSÖ’ne görüş veren uzmanlara verilen ilk yanıtlarda, bilimsel çalışmalara dayalı kanıt olmadığı için henüz bu kodlamanın sisteme giremeyeceği yönündedir. Bilimsel çalışmalara ihtiyaç olduğu açıktır.

 

Aydın, Adnan Menderes Üniversitesi tarafından, Haziran 2014-Ağustos 2016 tarihleri arasında, Aydın’da gerçekleştirilen, “Birincil Korunmada Hava Değişkenlerine Yönelik
Erken Uyarı Modeli (Araştırmacı: Dr. Burcu Diliüz Doğan, Danışman: Prof. Dr. E. Didem Evci Kiraz)” başlıklı tez en basit, ucuz ve uygulanabilir önerileri sunan, henüz uygulamada olmayan, en güncel iklim ve sağlık çalışmasıdır. Çalışmadan çıkarılacak en önemli dersi şu cümlelerle açıklamak doğru olur:

“Bir ile gittiğinizde, cep telefonunuza bir mesaj gelir. Şehrimize hoş geldiniz. Ne kadar güzel, samimi bir mesajdır. İklim değişikliği ve sağlık ilişkisini tümüyle ele almış, sağlıklı bir şehre girdiğinizde hoş geldiniz yazısına ilaveten şunlar olması gerekmektedir: Şehrimizin hava kalite indeksi…., ultraviyole indeksi…., çeşmelerinden kan su içilebilir ve şehrimiz iklime dirençli bir şehirdir.”

İklim ve sağlıkta bilimsel pencereden bakarken “İklim Değişikliğinin İnsan Sağlığına Etkileri” kitabındaki bir değerlendirme tablosuna dikkat çekmek gerekir. Tabloda yer alan tüm amaç, hedef ve öneriler bilimsel olarak çalışılmaya müsaittir.

Tablo 1. Türkiye’de İklim ve Sağlık İlişkisini Değerlendirmek İçin Çerçeve Politika Belgeleri

 

İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı (2011-2023) İklim Değişikliğinin Sağlık Üzerine Olumsuz Etkilerinin Azaltılması Ulusal Programı VeEylem Planı (2015-2019) 24. Taraflar Konferansı (COP24) DSÖ Özel Raporu-Sağlık ve İklim Değişikliği (2018)
Amaç 1: İklim değişikliğinin insan sağlığı üzerinde mevcut ve gelecekteki etkilerinin ve risklerin belirlenmesi Amaç: İklim değişikliğinin getireceği olumsuz sağlık etkilerinden korunma ve afet durumları için gerekli sağlık önlemlerinin alınması Amaç:Yüzyılın en güçlü halk sağlığı sözleşmesi olan Paris Sözleşmesinin gücünü arttırma
Hedef 1. Aşırı hava olaylarının insan sağlığı üzerine etkilerinin araştırılması Hedef 1.Aşırı hava olaylarının (aşırı yağış, aşırı sıcak ve soğuk havalar, hava kirliliği) ve bunun sonucu ortaya çıkan doğal afetlerin (sel, yangın vb.) insan sağlığına olan etkisinin azaltılması Öneri 1.Karbon emisyonlarının, kısa ömürlü iklim kirleticilerine özel taahhütleri de dikkate alarak hava kirliliğinin Paris Anlaşması kararlarına uygun  azaltılması için faaliyetlerin belirlenmesi ve teşvik edilmesi

 

Hedef 2. İklim değişikliği, bulaşıcı hastalıklar ve sağlık riskleri arasındaki bağın araştırılması, izlenmesi ve olası önlemlerin belirlenmesi Hedef 2.İklim değişikliği sonucu ülkemizde görülen ve/veya artan hastalıkların takibi için kurumsal altyapının güçlendirilmesi kurum içi ve kurumlar arası iş birliğinin artırılması. Öneri 2. Sağlıkla ilgili tüm uyum ve adaptasyon kriterlerinin ekonomik ve mali politikalar içine dahil edilmesi

 

Amaç 2: Ulusal sağlık sisteminde iklim değişikliği kaynaklı riskler ile mücadele kapasitesinin geliştirilmesi Hedef 3.Su ve gıda güvenliğinin sağlanması, su ve gıda kaynaklı hastalıklarla mücadele. Öneri 3.Sağlığın garanti altına alınması

 

Hedef 1. Riskli bölgelerde acil müdahale eylem planlarının oluşturulması ve gerekli altyapının temini Hedef 4.Hassas grupların iklim değişikliğinin olumsuzluklarından etkilenmemesi için gerekli çalışmaların yapılması. Öneri 4. İklim değişikliğine sağlık alanında adaptasyon için önceden var olan yatırım engellerinin ortadan kaldırılması

 

Hedef 2. İklim değişikliğine bağlı sağlık risklerine karşı sağlık sektörü kuruluşlarının kapasitelerinin güçlendirilmesi Hedef 5.Sağlık kuruluşlarının iklim değişikliğine olan olumsuz katkılarının azaltılması. Öneri 5.   Sağlık sektörünün iklim değişikliği faaliyetlerinde savunuculuğunun arttırılması

 

 

  Hedef 6.İklim değişikliğinin sağlık üzerine olumsuz etkilerinden daha etkin korunma için halkın bilinçlendirilmesi. Öneri 6. Yerel yönetimlerin, ilgili sektörlerin iklim değişikliği yaklaşımlarında sağlığı önceleyici olması

 

  Hedef 7.İzleme ve değerlendirme çalışmalarının yürütülmesi. Öneri 7. İklim değişikliğine uyum ve adaptasyon sürecinde sağlık sonuçlarının düzenli izlenmesi ve raporlanması için sistem kurulması,

 

Söz konusu bilimsel veri, kanıt havuzunu güçlendirecek insan gücünü arttırmak amacıyla, her düzeyde ve her disiplinde eğitim müfredatına iklim değişikliğinin sağlıkla ilişkisini anlatan en kısa adı ile “İklim ve Sağlık Dersleri” konmalıdır. Dersleri sadece sağlık çalışanlarının anlatması imkânsızdır. Müfredatta, ekoloji, ekonomi, meteoroloji, coğrafya, politika, yasal durum, ilgili sektörler, iyi uygulamalar, uzayla bağlantısı gibi her yönüyle iklim ve değişimi ele alındıktan sonra, halk sağlığı yaklaşımı ile iklim ve sağlık ilişkisi anlatılıp, ardından temel ve klinik dallarla ilişkili iklim ve sağlık derslerine geçilmelidir. Afet boyutunda hazırlık, iş sağlığı ve güvenliğinde iklimin etkisi, su-kuraklık ilişkileri, yerel alt yapı yükü ve ortaya çıkacak çevre sağlığı sorunları (fosseptikler, su kuyuları, el yıkama, klor ve kireç kullanımı vb.), tarım-tarım zararlıları-sivrisinekler-pestisit-iklim değişikliği ve sağlık etkileri kısır döngüsü gibi çok detaylı özel konulara değinilmelidir.

SONUÇ

Minamata, DDT, Çernobil gibi olaylardan büyük dersler çıkarılmıştır. Ancak, adı geçen olaylar yaşanırken idari, teknik ve bilimsel yapıların hangi düzeyde hatalar yaptığı, önemsememe, zamanında farkına varmama, dikkate almama gibi alışkanlıkların tekrar ettiği görülmüştür. İklim değişikliğinde sonuç çok açıktır “yok olmak veya var olmak”. Var olmak için ülkeleri ve toplumların yapacakları şeyler için gelecek varsayımlarında zaman sürekli yaklaşmaktadır. 2100 yerine şu an, 2030-2050 varsayımları çalışılmaktadır. Daha hızlı çalışmak gereklidir.

Bu Haberi Paylaşın