
Kaynak Suları, bentler, kemerler, maksemler, su terazileri, sarnıçlar ve ayazmalar... İstanbul'un 2 bin yıllık su serüveni İstanbul Büyükşehir Belediyesi KÜLTÜR AŞ'nin çıkardığı İstanbul’un 100 Su Yapısı kitabında...İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş, İstanbul’un su kültürünü görünür kılmak amacıyla Roma, Bizans ve Osmanlı dönemine ait 2000 yıllık tarihi su yapılarını tanıtan bir kitap yayımladı. Kitapta yer alan eserler arasında, Hz. Meryem’e ithaf edilen ve onun şifa verici kudretini temsil eden 2000 yıllık Balıklı Ayazması, İstanbul’un en eski su kemeri olan Bozdoğan(Valens) Kemeri, II. Sultan Abdülhamit’in içtiği ve tavsiye ettiği Taşdelen Suyu, dünya su mimarisinin başyapıtı olarak kabul edilen Mağlova Kemeri, İstanbul’un ilk bendi olan Karanlık Bend, Bizans’ın gizemli yapısı Yerebatan Sarnıcı, Topkapı Sarayı Su Terazisi ve Taksim semtinin isim babası olan Taksim Maksemi de bulunuyor.İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş., İstanbul su kültürünün yansıması olan ve kentin su ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilen 100 su yapısını tek kitapta bir araya getirdi. İstanbul’un 100 Su Yapısı ismini taşıyan kitap, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kemerlerden sarnıçlara, bentlerden maksem ve su terazilerine kadar farklı türdeki 100 önemli eseri tanıtarak suyun tarihi yapılardaki 2000 yıllık serüvenini anlatıyor.Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’un yayın danışmanlığında araştırmacı yazar Davut Hut’un kaleme aldığı eser, suyun kaynağından başlayarak abıhayat olduğu aşamaya kadarki tüm süreci 3 bölüm halinde anlatıyor. Kitabın ilk bölümünde geçmişte olduğu gibi günümüzde de şöhretini koruyan İstanbul’un kaynak suları ve bunlara bağlantılı tesisler ve çeşmeler konu edinilmiş. Kaynak sularının yanında şehrin su rezervini oluşturan yağmur, ırmak ve sel sularının biriktiği tarihi bentler ise kitapta ikinci sırayı almış.Bentlerde biriken suyun şehir merkezine ulaşmasını sağlayan tarihi su kemerleri, suların taksim edildiği maksemler, suyun rahatça ilerlemesini sağlayan su terazileri, Roma ve Bizans’ın ünlü sarnıçları ve Ortadoks kültüründe önemli bir yer tutan ayazmalar da kitabın ilgi çeken konuları arasında yer alıyor.Suların PadişahıBüyükçamlıca SuyuMuhammed Hafid Efendi’ye göre “suların padişahı”, Namık Kemal’e göre “abıhayat” olan bu su, Osmanlı döneminde büyük şöhrete sahipti. Günümüzde bile İstanbul’a nefes aldıran Çamlıca Tepeleri ve civarında Büyük ve Küçükçamlıcalar, Tiryal Hanım, Libadiye, Kısıklı, Tomruk Ağası, Ömer Bey, Şekerkaya ve Bulgurlu gibi meşhur kaynak suları mevcuttu.Bunlardan Büyükçamlıca suyunu çok fazla metheden Muhammed Hafid Efendi bu suya, “suların padişahı”dır der. Vatan şairi Namık Kemal ise, İntibah adlı romanında cennete benzettiği Çamlıca’yı muhteşem güzelliğiyle över ve “Feyyaz-ı kudret (Allah’ın feyzi), âlemde abıhayat (ebedi hayat veren su) icadını irade etmiş olsaydı, o haysiyeti Çamlıca Suyu’na verirdi” diyerek suyu yüceltir.Bundan başka “nadir, eşi bulunmaz” olarak da nitelenen bu şöhretli suyun kaynağı, Büyükçamlıca Tepesi’nin eteğinde, şimdilerde harabe halde bulunan Yusuf İzzeddin Efendi Köşkü'nün burnu dibinde ve Boğaz’a karşı duran bir mevkidedir. Sermet Muhtar’a göre, Şehzade Yusuf İzzeddin Efendi’nin intihar hadisesi sebebiyle uğursuzluğa kapılmamak için kimsecikler buraya adımını atmaz olmuş, hatta Kısıklı Çeşmesi'nin önündeki kahvelerin ağaç diplerinde de in cin top oynarmış.II. Abdülhamit’in İçtiği ve Tavsiye Ettiği Taşdelen SuyuII. Abdülhamid günlük olarak Taşdelen suyundan içer ve şifa verici olarak da bu suyu tavsiye ederdi. Tahttan indirildikten sonra Selanik’e sürgüne gönderilirken, Sirkeci İstasyonu’nda trene binmeden evvel bir bardak Taşdele
Paylaş