A.Nalan FİDAN – Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı
Yüksek Şehir Plancısı
Yeşim DEDEOĞLU – Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı
Atık Yönetimi Şube Müdürü- Çevre Yüksek Mühendisi
Yıldız ODAMAN CİNDORUK – Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı
Atık Yönetimi Şube Müdürlüğü- Çevre Yüksek Mühendisi
Japonya’da Atıktan Enerji Geri Kazanımı
Nüfus itibariyle dünyanın 10. büyük ülkesi olan Japonya, Asya kıtasının doğusunda 4’ü büyük olmak üzere çok sayıda adadan oluşmaktadır. 127 milyonluk nüfusuyla dünyanın nüfus açısından onuncu en kalabalık ülkesidir. Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya göre Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra dünyada ikinci sıradadır. Japonya II. Dünya Savaşını takip eden dönemde önemli ve cesur kararlar alarak ekonomik alanda gerçekleştirdiği başarısını atık yönetimi alanında da 1960’lı yıllardan buyana edindiği bilgi ve deneyimlerle geliştirmiştir.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Japonya’da gerçekleşen hızlı sanayileşme, ekonomik gelişme ve nüfus artışı 1970’ li yıllarda çevre sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Çevre sorunlarına karşı gelişen halk hareketi ile çevre korumaya yönelik gerekli önlemler alınarak sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda gelişme sürecine girilmiştir.
Yoğun bir nüfusun yaşadığı Japonya’da oluşan katı atıklar da önem bir sorun alanını oluşturmuştur. 1960 yıllardan buyana Japonya atık yönetimi alanında yaşadığı farklı deneyimler ile süreci geliştirerek günümüzde bu alanda da dünyada öncü olmayı başarmıştır.
Coğrafi açıdan ülkenin dağlık alanlardan oluşması ve buna bağlı olarak yaşanan yer bulma sorunu katı atıkların yakılması sürecini beraberinde getirmiştir. 1960’lı yıllarında başlayan atık yakma süreci kazanılan deneyim ile gelişmiş ve günümüzde atıktan enerji geri kazanımı teknolojileri alanında Japonya’yı lider konuma yükseltmiştir.
Japonya’da atık yönetim hiyerarşisi göz önünde bulundurularak 3R (reduce, reuse, recycle) stratejisi doğrultusunda atık yönetimi gerçekleştirilmektedir. Atık minimizasyonu, yeniden kullanım ve geri kazanım ilkeleri doğrultusunda atıktan enerji ve hammadde eldesi ile en az miktarda atığın düzenli depolama alanlarına gönderilmesi hedeflenmektedir.
Japonya son yıllarda nükleer enerji kullanımını azaltmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelmiş bu kapsamda atıktan enerji elde edilmesi yönündeki teknolojilerini de geliştirmiştir. Japonya’da 2014 yılı itibariyle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım oranı %9 civarındayken bu oranın %22’ye yükseltilmesi ülke stratejisi olarak benimsenmiştir.
Japonya’nın başkenti ve en büyük metropolü olan Tokyo ulaşım ve sanayi merkezi olma özelliği ile de ülkenin gelişmesinde katalizör görevi görmüştür. Dolayısıyla atık yönetimi sektörünün gelişmesinde de Tokyo öncü olmuştur.
TOKYO 23 TEMİZ KENTLER BİRLİĞİ ve ATIK YÖNETİMİ
13 milyon nüfuslu Tokyo metropolünde atık yönetimi alanında etkin çalışmaların yapılması amacıyla 23 ilçe belediyesinin katılımıyla Tokyo 23 Temiz Kentler Birliği oluşturulmuştur.
Tokyo 23 Temiz Kentler Birliği, ilçe belediyeler ve eyalet yönetimi işbirliğiyle 23 ilçede atık minimizasyonu ve geri kazanıma öncelik veren sürdürülebilir atık yönetim sistemi kurulmuştur. Halkın refah seviyesinin geliştirilmesi, çevre kalitesinin arttırılması ve ekonomik gelişmenin sağlanabilmesine yönelik oluşturulan atık yönetim sisteminde atığın toplanması ve taşınmasından ilçe belediyeler, yakma, parçalama gibi tesislerin işletiminden TOKYO 23 Temiz Kentler Birliği, son işlem olan düzenli depolama sahalarının işletiminden ise Tokyo Eyalet Yönetimi sorumludur.
Japonya’da toplam 1173 adet atık yakma tesisi bulunmakta olup bu tesislerin 328 adetinde enerji üretimi söz konusudur. Enerji üretimi yapılan tesislerin %6’ sı Tokyo 23 dahilinde bulunmakta olup, üretilen enerji potansiyelinin ise %14’ini oluşturmaktadır.
Her ilçe belediye kendi ilçesinin sosyo-ekonomik ve coğrafik durumuna göre kendi atık toplama programını yapmaktadır. Atıklar; yanabilir, yanmaz, geri kazanılabilir ve iri hacimli olmak üzere 4 ayrı kategoride toplanarak ilgili ara işlem tesislerine taşınmaktadır. Ara işlem tesisi olarak 23 ilçede 19 adet atık yakma tesisi, 1’i iri hacimli atıklar için olmak üzere 3 adet parçalama, ayırma tesisi bulunmaktadır. Ara işlem tesislerinden çıkan atıklar düzenli depolama sahalarında depolanmaktadır.
Yanabilir nitelikteki atıklar; öncelikle yakma tesislerine gönderilmekte, yakma işlemi sonrasında atığın hacimde %95 oranında azalma meydana gelmekte, kalan atıklar düzenli depolanmaktadır. Yakma işleme sonucunda oluşan kül ve cürufun içindeki metaller değerlendirilmekte kalan cüruf ergitme işlem sonrasında altyapı malzemesi olarak kullanılmaktadır. Yakma tesislerinden enerji ve ısı elde edilmektedir. Isı civarda bulunan sosyal tesislerde kullanılmakta, üretilen enerjinin yaklaşık yarısı tesiste kullanılarak kalanı satılmaktadır. Yakma tesislerinin en önemli risk unsuru olan baca gazı emisyonlarının uzaklaştırılması konusunda Japon teknolojisi oldukça gelişmiş durumdadır. Yakma tesislerinden çıkan baca gazı emisyonları, tesis yatırım maliyetinin yaklaşık yarısını oluşturan baca gazı arıtma ünitelerinde arıtılmakta ve emisyonlar sınır değerlerin altına düşürülmektedir. Baca gazı emisyonlarında bulunan dioksin oranı sınır değeri 0, 1 ng/m3 olmasına rağmen 0,05 ng/m3 ve daha altı seviyelere düşürülmektedir. Yakma tesisleriyle ilgili dikkat çeken bir diğer husus, tesislerin yerleşim yerleri ile iç içe konumlandırılmış olmasıdır. Ayrıca tesis binalarına yapılan yeşil duvar uygulamaları ve mimari düzenlemeler ile yakma tesisleri, görsel açıdan kent siluetiyle uyumlu bir görünüm sergilemektedir.
2013 yılında 19 yakma tesisinde üretilen elektrik enerjisi miktarı 1.130 milyon kwh olup, yaklaşık yarısı olan 571,6 milyon kwh’ i satılmaktadır. 159.000 evin ihtiyacını karşılayacak elektirik enerjisi satışı gerçekleştirilmektedir. (Yaklaşık bir evin bir yıl boyunca 3.600 kwh enerji tükettiği kabul edilmektedir.) Satılan elektrik enerjisinden 9.804 milyon JPY , ısı enerjisinden 183 milyon JPY gelir elde edilmektedir.
Yanamayan atıklar; öncelikle parçalama ayırma tesislerinde ara işleme tabi tutulmaktadır. Bu işlemde değerlendirilebilir nitelikteki atıklar (metal, alüminyum) geri kazanıma yönlendirilmekte, diğer atıklar ise düzenli depolama alanlarına gönderilmektedir.
İri hacimli atıklar; sadece bu atıkların parçalanarak ayrılması için kullanılan ara işlem tesislerine yönlendirilmekte, geri kazanılabilir nitelikteki atıkların geri kazanımı sağlanarak yanabilir nitelikte olanları yakma tesisine yanamayan atıklar ise düzenli depolama alanlarına gönderilmektedir.
Geri kazanılabilir nitelikteki kağıt, PET şişe, cam şişe, teneke kutuları gibi atıklar her ilçenin kendi programı doğrultusunda belirli günlerde ayrı olarak toplanmakta ve geri dönüşüm tesislerinde değerlendirilmektedir.
Japonya’da geri dönüşüm sektörü de oldukça gelişmiş durumdadır. Bu kapsamda farklı atık türleri için gerekli mevzuat oluşturularak bu tür atıkların değerlendirilmesine yönelik tesislerin bir arada bulunduğu Eko-kentler oluşturulmuştur. Eko-kentler endüstriyel simbiyoz yaklaşımı doğrultusunda bir fabrikanın çıktısı diğer fabrikanın girdisini oluşturacak şekilde yapılandırılmıştır.
Japonya yer sıkıntısı nedeniyle deniz dolgusu yaparak düzenli depolama alanlarını oluşturmakta, bu nedenle bu alanları en fizıbıl şekilde kullanmaya yönelik stratejileri geliştirmektedir. Depolama kapasitesi dolan düzenli depolama alanları sonrasında eko-kent yapılanması için kullanılmakta veya rekreasyon alanı haline getirilmektedir.
Düzenli depolama sahalarına gelen atıkların yaklaşık %70’ini yakma tesislerinden çıkan kül, %10’unu iri hacimli atıkların ara işlem sonrası kalıntıları, %20’sini de yanmayan atıkların ara işlem sonrası kalıntıları oluşturmaktadır.
Japonya, ada ülkesi ve dağlık bir alan olmasından dolayı yaşadığı yer sıkıntısı nedeniyle atık yönetimi konusunda yakma teknolojilerinin kullanımına yönelmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki 60 yıllık süreç zarfında bu alanda devreye alınan ve geliştirilen birçok atık yakma tesisi ile bu alandaki bilgi ve deneyimini arttırarak atık yakma tesislerinin en çevreci şekilde işletimini yapan ve atığın en uygun şekilde bertarafını, enerji gelirlerinin önünde tutan bir anlayışı benimseyerek örnek ülkeler arasında yerini almıştır.
Ülkemizde de Avrupa Birliği Çevre Mevzuatına uyum sürecinde atıkların yakılması ve enerji elde edilmesi, depolama alanlarına giden atık miktarının azaltılması, ambalaj atıkların geri dönüşümü konularında çeşitli yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Bu düzenlemeler çerçevesinde atığın mümkün olan en üst seviyede değerlendirilmesine yönelik sürdürülebilir entegre atık yönetim stratejilerinin geliştirilmesi ve belediyelerin bu konuda örnek projeleri hayata geçirmesi gerekmektedir.