Bizi Takip Edin

Makaleler

Kent Bilgi Sistemlerinden Akıllı Kentlere Sürdürülebilir Bir Gelecek için Yolculuk

20.05.2021

Ebru ALARSLAN

Şehir Plancısı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

 

I.Giriş

Günümüzde, kentler artık önemli yaşam merkezleri haline gelmiş durumdadır. Kentlere ait sorunların çözümü için de daha kapsamlı yaklaşımlar ve yöntemler bulmak önemli bir gerekliliktir. Bu açıdan, içinde yaşadığımız binyılın anahtar kavramlarından biri olan “sürdürülebilirlik” çerçevesinde kentlerin yönetilmesi akılcı bir çözümdür. Sürdürülebilir bir kent yönetimi için en etkin yol haritası, Birleşmiş Milletler tarafından öngörülen 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi arasında yer alan “Hedef 11: Sürdürülebilir Kentler ve Toplumlar” doğrultusunda ve diğer sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle de bütüncül bir etkileşim içeren bir eylem planının hazırlanmasıyla sağlanabilecektir (Birleşmiş Milletler, 2015). Hedef 11’in kapsam ve amacına hizmet eden ve tamamlayıcı eylemler içeren bazı kent modelleri de bulunmaktadır. Bu modeller arasında yer alan “akıllı kentler” bu makalenin ana konusu olup “proaktif akıllı kent” yeni yaklaşımı çerçevesinde konuların değerlendirilmesi yapılacaktır.

Dilimize İngilizceden geçmiş bir kavram olan proaktif sözcüğü, Merriam-Webster Sözlüğünde yer aldığı şekliyle “gelecekteki sorun, ihtiyaç ve değişiklikleri önceden görerek harekete geçen” olarak tanımlanmaktadır (Bkz. www.merriam-webster.com ). Kullanıcı dostu ve katılımcı destekli veri ortamlarının yaratılması, geliştirilmesi ve herkese açık hale getirilmesine yönelik bir kentsel model olarak tanımlayabileceğimiz akıllı kentlerin nasıl proaktif hale getirilebileceği ise son dönemlerde tartışılmaya başlanan bir konudur. Akıllı kent modeline göre amaçlanan, e-devlet, bilgi-iletişim teknolojileri ile coğrafik bilgi sistemler desteğiyle etkin bir kentsel planlama ve aynı zamanda kent yönetiminde verimlilik ve şeffaflığın sağlanmasıdır. Bu amaca hizmet ederken merkezi, yerel kuruluşlar ve ilgili diğer paydaşlar ile kentli toplumun en son teknolojik, toplumsal ve ekonomik araçları kullanarak kente ilişkin veriye ulaşım, paylaşım ve değişimi kurgulanmaktadır (Avrupa Komisyonu, 2011) . Son zamanlarda çeşitli akademik ve profesyonel çalışma gruplarında tartışılan proaktif akıllı kentlere ilişkin gündem içeriği, kentlerin gelecekte karşılaşacakları afet, göç, iklim değişikliğinin kalıcı etkileri gibi mevcut yaşamı ciddi derecede değiştirebilecek tehditlere karşı hazırlıklı olmaya yönelik kent içi ve kentler arası paylaşım, dayanışma ve işbirliğiyle ilgili donanım ve yeteneklerin kazandırılması eylemlerinden oluşmaktadır.

Konu, akıllı kentler ve kentsel sorunlar olunca ülkemizdeki geniş kapsamlı sorumlulukları açısından Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili çalışmaları çerçevesinde bir değerlendirme yapmanın 2021 yılının ilk günlerinden sürdürülebilir geleceğe doğru iyi bir yolculuk hazırlığı olacağı düşüncesiyle bu yazı kaleme alınmıştır. Oldukça kapsamlı olan konu ve sorunlar, en temel gelişme ve değerlendirmeler üzerinden temel yasal belge ve çalışmalara gönderme yapılarak ele alınmıştır.

II.Türkiye’de Sorumlu Bir Kurum Olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarihe Kısa Bir Bakış: Mekansal Veri Tabanı, Kent Bilgi Sistemleri ve Akıllı Kentler

Yaşadığımız yüzyıla damgasını vuran ve hızlı bir gelişim süreci olan bilgisayar teknolojileri sayesinde bilgi ve veri kavramları faklı boyutlara ulaşmıştır. Bilgi ve verinin toplanması, depolanması, incelenerek kullanıma sunulması hayatın çeşitli alanlarında pek çok yeni ve yararlı uygulamanın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Gittikçe artan dünya nüfusu ve bu nüfusun çoğunun yaşadığı kentsel yerleşmeler de (Birleşmiş Milletler, 2014) bu uygulamalardan yararlanmaktadır. Coğrafi Bilgi Sistemleri, Mekânsal Veri Altyapısı, Kent Bilgi Sistemleri ve mekânsal veri tabanıyla başlayan süreç, günümüzde akıllı kent modellerine dönüşmüş durumdadır.

Ülkemizde 20. Yüzyılın son çeyreğinde kullanılmaya başlanan çeşitli bilişim sistemlerine olan ilgi, özellikle 1999 yılında meydana gelen İzmit ve Düzce Depremleri ile artış göstermiştir. Önceleri kadastral paftaların oluşturulması, mülkiyet bilgilerinin kayıt altına alınması, bina yapım yılı ve sağlamlık bilgilerinin saklanması ile hava fotoğraflarının kullanılmasıyla başlayan süreç, acil durumlar için gerekli bilgi sistemlerine duyulan ihtiyaç doğrultusunda kapsam geliştirmiştir. Bir yandan coğrafi bilgi sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması önem kazanırken diğer yandan yerel yönetimlerin etkin yönetimine destek veren kent bilgi sistemlerinin geliştirilmesi öncelik kazanmıştır. Ülkemizde bu gelişmeler olurken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, daha önceleri şube müdürlüğü düzeyinde yürüttüğü coğrafi bilgi sistemlerine yönelik görevlerini 2011 yılında bir genel müdürlük çatısı altında yürütme kararı almıştır (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2021).

Bu kapsamda, ülke genelindeki gelişmeler ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurumsal ve yasal düzenlemelerini iki ana teknik başlık altında toplamak olasıdır. Bunlar; (i) bilişim teknolojileri, coğrafi bilgi sistemleri, kent bilgi sistemleri ve akıllı kentler sıralamasıyla günümüze ulaşan teknoloji tabanlı gelişmeler ile (ii) veri toplanması, depolanması, saklanması, kullanıma açılması ve incelenerek değerlendirilmesi konusundaki farkındalık ve kapasite geliştirilmesi olarak gruplanabilir. İkinci başlık altında sözü edilen konularda, analog (geleneksel yöntemlerle derlenen ve derlendiği tarih itibarıyla geçerliliği olan veriler) veriden sayısal veriye geçişi hızlandıran en önemli etmenler, Avrupa Birliğine giriş sürecinde taraması yapılan mevzuat ile Avrupa Birliği Mekânsal Veri Altyapısı (INSPIRE) kapsamında ülkemizde gerçekleştirilen çalışmalardır. Bu süreci, sadece önemli konu başlıklarına değinerek özetlemek mümkündür. Ülkemizde 1980’lerin ortalarından başlayan mekânsal veri altyapısı oluşturma süreci, 2003 yılında mülgâ Devlet Planlama Teşkilatınca yürütülen Eylem 36, 47, 75 no.lu planlarla “Türkiye e-Dönüşüm Projesi” kapsamında geliştirilmiştir. Sonrasında mülgâ Bayındırlık ve İskân Bakanlığına verilen ulusal bir mekânsal veri portalı (geo-portal) kurup geliştirme işi 2011 yılında kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yerine getirilmiştir. Halen mekânsal veri ile ilgili projeler yürütmekte olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Avrupa Birliği Mekânsal Veri Altyapısı çalışmalarıyla eşgüdüm halinde faaliyetlerine devam etmektedir (Alarslan, 2013). Ana başlıklar halinde özetlenen bu gelişmeler günümüz itibarıyla, sürdürülebilir kentsel gelişme hedefi doğrultusunda kent bilgi sistemleri ve akıllı kent modelleriyle güncel atılımlarını yapmıştır. Kentlere ait bilgi ve verilerin toplanması, yönetilmesi ve özellikle yerel yönetimde etkinliğin artırılmasına yönelik araçların geliştirilmesi adına kurulan kent bilgi sistemleri akılı kent modeline geçişi kolaylaştırmıştır. Ülkemizde, pek çok belediyece akıllı kent modelleri uygulanırken sürdürülebilir bir gelişme adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığında/Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü, akıllı kent politika, ilke ve standartlarının geliştirilmesiyle ilgili bir dizi çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte ortaya konan en son ve önemli gelişme, ulusal ortak stratejik bakışı oluşturmak ve bir yol haritası çizmek üzere, hazırlanan “2019-2022 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı” dır . Hazırlanan bu eylem planında, “Hayata Değer Katan Yaşanabilir ve Sürdürülebilir Şehirler” bir vizyon olarak tanımlanmıştır (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2021).

Çeşitli akademik platformlarda ve uzman gruplarınca yakın zamanda tartışılmaya başlanan proaktif akıllı kent modelleri açısından kentlerin gelecekteki sorun ve açılımları görebilme yeteneklerinin geliştirilmesi önemli bir konudur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca atılan “Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı” kentsel gelişme ve risk sakınım konularında geliştirilen diğer yasal ve teknik araçlarla en iyi şekilde eklemlenirse sürdürülebilir gelişme doğrultusunda önemli bir adım daha atılmış olacaktır.

III- Proaktif Akıllı Kent Çerçevesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Kentsel Gelişim Yaklaşımı ve Risk Sakınım Yöntemlerinin Değerlendirilmesi

En hızlı kentleşme süreci yaşayan ülkelerden biri olan ülkemizde kentsel gelişmeye ilişkin, geniş kapsamlı çoğu çalışmayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerçekleştirmektedir. İstatistiklere göre 1950 yılında –ki kırdan kente göçün başladığı ilk dönemdir- toplam ülke nüfusunun %25’i kentlerde yaşarken yıllık kentleşme hızı %4’ün üzerinde seyrederek günümüzde nüfusun %70’i kentlerde yaşamaktadır (Dünya Bankası, 2015). Ayrıca kırdan kente göç, özellikle büyük kentlerin etrafında nüfus yığılmaları ve gecekondulaşmanın yanı sıra diğer kentleşme sorunlarına da yol açmıştır. Ülkemizin maruz kaldığı doğal afetler ve iklim değişikliği de dikkate alındığında kentsel risk konusunun söz konusu kentleşme sorunlarını nasıl artırdığı da özellikle son yıllarda yaşanan afet olaylarıyla bilinmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çalışma ve sorumluluk alanında kalan çevre, mekânsal planlama ve kentsel gelişme konularındaki yasal araçlarının yanı sıra Bakanlığın görev ve politikaları ile de sürdürülebilir kentsel gelişim hedefine hizmet etmektedir. Bakanlık misyonunu, “Doğal çevreyi korumak, sürdürülebilir şehirler ve yerleşmeler oluşturmak üzere; şehirlerimizin kimliğini canlandıran ve yatay mimariyi esas alan planlama, dönüşüm, güvenli yapılaşma, taşınmaz yönetimi ve konut sektörü ile çevreye yönelik tüm hizmetleri düzenleyici ve denetleyici bir anlayışla yapmak.” şekliyle ifade etmiştir (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2021).

Bakanlık misyonunda da yer alan sürdürülebilir şehirler hedefi, proaktif akıllı kent modellerini destekleyen bir yaklaşımdır. Eğer bir kent gelecekte karşılaşabileceği sorun ve riskleri önceden görebiliyor ve bunlara karşı bir hazırlık stratejisi geliştirebiliyorsa sürdürülebilir gelişmesini de gerçekleştirebiliyor demektir. Bu açıdan akıllı bir kentin, kendi işlevleriyle ilgili her türlü veriyi toplayıp güncellemesi, gelişme potansiyeli doğrultusunda fırsat ve tehditlerin analizini yapabilmesi ve de gelecek için farklı gelişme senaryoları hazırlayabilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının pek çok yasal ve teknik aracı, günümüz kentlerinin gelecekteki sorun ve tehditlere hazırlanması amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, en önemli ve birbiriyle bütünleşerek uygulanmasının gerekli olduğu düşünülen üç yasal aracın altının çizilmesi yararlı olacaktır: (i) 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve uygulamaları; (ii) Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı-KENTGES 2010–2023; (iii) İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı-2011-2023.

 IV-Sürdürülebilir Kentler ve Toplumlar ilkesi Açısından Durum Değerlendirmesi ve Sonuç

Newyork’da düzenlenen Birleşmiş Milletler 2015 yılı Genel Kurulu’nda tüm üye ülkelerce, 2030 yılına kadar gerçekleştirilmesi kararlaştırılan “17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi” küresel geleceğimiz için önemli bir yol haritası çizmektedir. Bu hedeflerden biri olan “Hedef 11: Sürdürülebilir Kentler ve Toplumlar”, kentsel alanlarda daha iyi ve yaşanabilir standartlarla ilgili riskleri ve beklentileri tanımlamaktadır. Anılan hedefe ulaşmak için amaçlanan eylemler şu şekilde sıralanmışlardır (Birleşmiş Milletler, 2015):

  • Güvenli ve yaşanabilir kentler ile yeterli kentsel hizmetler sunmak
  • Dünyadaki doğal ve kültürel miras varlıklarını korumak
  • Doğal afet ve salgın hastalıkların olumsuz etkilerini önlemek
  • Kentsel yerleşmelerin çevre, hava kalitesi ve atık yönetimi üzerindeki etkilerini dikkate almak
  • İklim değişikliğinin sonuçlarına uyum sağlamak ve afet risk yönetimini geliştirmek

Geçen yüzyıldan bu yana sürdürülebilir gelişme ve kentler konusunda düzenlenen çalışmalar, sadece ülkemiz kentlerinin değil küresel ölçekteki kentlerin de gelecek endişelerinin varlığını vurgulamaktadır. Sürdürülebilir gelecek adına gerçekleştirilen bu çabalar pek çok yararlı uygulama rehberi, bildiri ve model önerilerinin üretilmesini sağlamıştır(ISOCARP, 2016). Ancak bu yazının kapsamı açısından son değerlendirme, Sürdürülebilir Kentler ve Toplumlar hedefi ile bu hedefe en yararlı şekilde hizmet eden ISO 37120 standardı (sürdürülebilir toplum göstergeleri) çerçevesinde gerçekleştirilecektir. ISO 37120 standardı ilk olarak 2014 yılında çıkarılmış olup 2018 yılında güncellenmiştir. Bu standardın, sürdürülebilir toplumlar için kent hizmetleri ve yaşam kalitesine ait göstergeleri şu amaçlara hizmet etmektedir (ISO, 2018):

  • Daha etkin bir yönetişim ve hizmet sunumu
  • Uluslararası ölçüt ve hedefler
  • Yerel en iyi uygulamalar ve planlama
  • Politikacılar ve kent yöneticileri için bilinçli karar verme süreci
  • Kentler arası öğrenim
  • Uluslararası kuruluşlardaki finans ve onay işlemlerinin güçlendirilmesi
  • Üst düzey hükümet yetkilileri himayesinde kentlerin finansman sağlamasının desteklenmesi
  • Sürdürülebilir planlama çerçevesi
  • Yatırımları çekici hale getirmek için açık ve şeffaf veri
  • Büyük Veri ve geniş bilgilendirme ile hızlı dolaşan veriler

Bu yazının ana temalarından bir olan proaktif akıllı kentler kapsamında konu değerlendirildiğinde, Sürdürülebilir Kentler ve Toplumlar Hedefi ile bu doğrultuda ölçütler geliştiren ISO 37120 standardının pek çok konuda kesiştiğini kolaylıkla gözlemlemek mümkündür. En ana hatlarıyla sürdürülebilir gelişme, bütünleşik mekânsal planlama, etkin veri yönetimi ve kentler arası iletişimi bir proaktif kent için önemli anahtar kavramlar olarak tanımlamak mümkündür. Sürdürülebilir Kentler ve Toplumlar hedefiyle, kentin mevcut kaynaklarını koruyan ve gelecek kuşaklar için de devamlılığı sağlanabilecek hizmetlerin sunumunu mümkün kılan bir proaktif akıllı kent modeli hemen her kent için gerekli olacaktır. Ülkemizde bu doğrultuda gerçekleştirilen pek çok değerli çabaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının önemli katkılar sağlayacağı ortadadır. Bu amaçla Bakanlık, elindeki mevcut yasal ve teknik araçları birbirleriyle ortak hareket edebilecek şekilde kurgulamalı ve yeniden gözden geçirerek bütünleşik eylemler geliştirmelidir.

VI-Kaynakça:

  1. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (6306 sayılı), Resmi Gazete tarih 31.5.2012, no. 28309.
  2. Alarslan, E. (2013). Turkey’s SDI with respect to Settlements and Buildings at Risk in light of INSPIRE Framework, INSPIRE and Integrated Land & Water Management Scientific Workshop Proceedings, Sibenik/CROATIA, http://www.nipp.hr/UserDocsImages/dokumenti/Publikacije/Proceedings_SDI%20DAYS %202013.pdf, s/59-65.
  3. Alarslan, E. (2018). An Approach to Achieve the Goal of Sustainable Cities & Communities in Turkey by 2030, Solutions, vol.9, issue 4, 2018, ISSN 2154-0926.
  4. Avrupa Komisyonu (2011). Territorial Agenda of European Union 2020- Farklı Bölgelerin Kucaklayıcı, Akıllı ve Sürdürülebilir Bir Avrupasına Doğru Bölgesel Gündem 2020. Mekansal Planlama ve Bölgesel Gelişmeden Sorumlu Bakanların 19.05.2011 tarihli Gayrıresmi Toplantı Kararı, Macaristan.
  5. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Bölümü, (2014), Dünyadaki Kentleşme Beklentileri/ World Urbanization Prospects-Revizyon 2014, New York, ABD
  6. Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı: KENTGES (2010–2023), Resmi Gazete tarih 4.11.2010, no. 27749, http://www.kentges.gov.tr/_dosyalar/kentges_en.pdf.
  7. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, (2021) Kurumsal Belgeler, http://www.csb.gov.tr/.
  8. Dünya Bankası, (2017). Sürdürülebilir Kentler Projesi 2016, http://www.worldbank.org/en/news/loans-credits/2016/12/20/turkey—sustainable-cities-project.
  9. Dünya Bankası/ Sosyal, Kentsel, Kırsal Dayanımlılık Küresel Uygulama Grubu.(2015). Turkey Urbanization Review-Rise of the Anatolian Tigers/Türkiye’de Kentleşmenin Gözden Geçirilmesi- Anadolu Kaplanlarının Yükselişi. Washington.
  10. ISO 37120: Sustainable Development of Communities-Indicator for city services and quality of life, issued in 2014, revised in 2018. Available from: https://www.iso.org [Accessed: 2020-11-10]
  11. ISOCARP, (2016). New Urban Agenda-21.10.2016, Sürdürülebilir Şehirler ve Herkes için İnsan Yerleşimleri Hakkında Quito Bildirgesi, https://isocarp.org/app/uploads/2016/11/New-Urban-Agenda-Planning.pdf
  12. UNDP-United Nations Development Program, (2017). Sürdürülebilir Kalkınma Hedef Raporları,: http://www.undp.org

Bu Haberi Paylaşın