Prof. Dr. Seçil ÖZKAN
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
- GİRİŞ
Sağlık okuryazarlığı, bireyin sağlığını iyileştirici şekilde temel sağlık bilgilerini ve hizmetlerini edinebilme, yorumlayabilme ve anlayabilme kapasitesi olarak tanımlanmaktadır (1). Sağlık okuryazarlığı karmaşık okumaları, dinleyip anlamayı, analitik ve karar verici beceriyi ve bu beceriyi sağlıkla ilgili durumlarda kullanabilmeyi de içermektedir (2).
Sağlık okuryazarlığı terimi ilk kez 1974 yılında S.K. Simonds tarafından Health Education as Social Policy adlı kitapta kullanılmıştır. 1990’lı yıllarda sağlık okuryazarlığı kavramı insan sağlığı üzerine etkisinin büyük olacağı düşüncesi ile yeniden tanımlanmaya ve tartışılmaya başlanmış; 2000’li yıllarda konuya ilişkin araştırma ve uygulamalar uluslararası kuruluşların da gündemine alınmıştır. DSÖ sağlık okuryazarlığını “iyi sağlık halinin sürdürülmesi ve geliştirilmesi yolunda bilgiyi kullanma ve anlamak için bireysel olarak bilişsel ve sosyal beceri elde etme kapasitesi” olarak tanımlanmıştır(3-5).
DSÖ’ ye göre sağlık okuryazarlığının genel okur-yazarlık ile yakın ilişkisi şu şekilde yapılmaktadır: “sağlık okur-yazarlığı genel okur-yazarlık ile ilişkili olup insanların yaşamları boyunca sağlık hizmetleri ile ilgili konularda kanaat geliştirmek ve karar verebilmek, sağlıklarını korumak, sürdürmek ve geliştirmek, yaşam kalitesini yükseltmek için sağlık ile ilgili bilgi kaynaklarına ulaşabilme, sağlık ile ilgili bilgileri ve mesajları doğru olarak algılama ve anlama konularındaki istekleri ve kapasiteleridir” (6).
Kavramsallaştırılırsa, sağlık okuryazarlığı birçok sosyal, kişisel ve bilişsel yetenek ile birlikte sağlık sisteminde yer almak için zorunlu olan kritik düşünme, problem çözme, karar verme, bilgi alma ve iletişim için gereken okuryazarlık becerilerinden doğmuştur. Ek olarak, sağlık okuryazarlığı kültür, kavram ve dil alanına yayılmıştır (7,8).
UNESCO 2009 raporuna göre; Dünyada 776 milyon yetişkin temel sağlık okuryazarı değildir. Amerika’da ise yapılan bir çalışmada yetişkin bireylerin %50’si temel sağlık okuryazarlığına sahip değildir(9).
Sağlık okuryazarlığı ile ilgili olarak 8 Avrupa ülkesinde(Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Hollanda, İspanya, İrlanda, Polanya, Yunanistan) yapılan çalışmada; ülkeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde çalışmaya katılanların %12 sinin bu konuda yetersiz, %35 sinin ise problemli düzeyde bilgi ve yeteneğe sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Genel eğitim ve gelir düzeyi düşük olan gruplarda, azınlık gruplarında, yakın zamanda göç etmiş olanlarda, genel sağlık düzeyi düşük olanlarda, uzun süreli sağlık sorunu olanlarda ve yaşlılarda sağlık okur-yazarlığı düzeyinin daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır(10).
Sağlık Okuryazarlığı
Sağlık Okuryazarlığı; sağlıklı yaşam yılını ve kalitesini artıran, sağlık eşitsizliklerini gideren; sağlık profesyonelleri için; mesleki tatmin ,doğru iletişim ve klinik becerileri kullanabilme; sağlık hizmeti alanlar için; anlaşılır olabilmeyi, karara katılımda daha fazla aktif rol almayı ve daha kaliteli sağlık hizmetinden yararlanabilmeyi sağlayan bir öğedir. Sağlık okuryazarlığı hem sağlık hizmeti sağlayanların, hem de bireylerin sorumluluğund
Paylaş