Bizi Takip Edin

Makaleler

Sivil Bilim ve BIKA

09.09.2021

Cem ÖZKAN

Bilim Eğitimi Uzmanı-Mühendis

BAAK Amatör Astronomi Kulübü Y. Kurulu Üyesi

 

Bu makalede BAAK’ın (Bursa Amatör Astronomi Kulübünün) saha çalışmalarını organize ettiği BIKA (Bursa Işık Kirliliği Araştırması) Projesi, bir sivil bilim faaliyeti olarak ele alınarak anlatılacaktır.

Sivil Bilim

Sivil Bilim (Citizen Science) uygulamaları dünyada hızla yaygınlaşıyor. Son zamanlarda literatürde de yıldızı parlayan bir konu. Amerika’da, Avrupa’da, Avustralya’da sivil bilim dernekleri kurulmuş, hatta ABD de 2016 yılında Sivil Bilim Kanunu yayınlanmış durumda.  Sivil bilim uygulamalarının büyük bir potansiyele sahip olduğu, Almanya’da yapılan bir anket sonucuna da yansıyor; Almanya’da her üç kişiden birinin, bir sivil bilim araştırma projesine dahil olmak istediği belirlenmiş durumda [1]. Avrupa’da bu olgu açık bilim, bilimin demokratikleşmesi gibi kamu yararı ve sivil toplum ile bağlantılı beklentilerle teşvik edilirken, ABD de daha çok bilim okur yazarlığına katkı, STEM kazanımları gibi neoliberal politikalar bağlamında kamusal destek alıyor. Literatürde sivil bilim her yönü ile tartışılıyor, öyle ki yararları yanında veri kalitesi yönü ile de inceleniyor. Araştırma maliyetlerini düşürmesi, bilimi açık hale getirmesi, halkı bilimle buluşturması, kamu fonlarına erişimi kolaylaştırması vd avantajları yanında olası zayıflıkların kompanze edilebilmesi, dijital teknolojilerin yarattığı kolay katılımı olanakları sivil bilimin neden hızla yaygınlaştığı ve popüler hale geldiğini açıklıyor [2]. Peki nedir bu sivil bilim?

Sosyal ve siyasal bir bağlama sahip olduğundan dolayı sivil bilimin tanımını, ABD deki Kitle Kaynak Kullanımı ve Vatandaş Bilimi Yasa metninden alıntı yaparak vermeyi uygun buluyoruz: “… Sivil Bilim terimi, bireylerin veya kuruluşların bilimsel sürece çeşitli şekillerde gönüllü olarak katıldıkları bir açık işbirliği biçimi anlamına gelir” ve “(A) araştırma sorularının formüle edilmesini sağlamak;(B) proje tasarımını oluşturmak ve iyileştirmek;(C) bilimsel deneyler yapmak;(D) veri toplama ve analiz etmek;(E) verilerin sonuçlarının yorumlamak;

(F) teknolojiler ve uygulamalar geliştirmek;(G) keşifler yapmak; ve (H) problem çözmek” gibi faaliyetlerle vatandaşın bilim yapmasını içerir [3].

Sivil bilim faaliyetlerinde sıradan kişilerin, araştırılan varlık değil de bir şekilde araştırmacı olarak bilimsel çalışmaya katılım sağlaması, bilim dünyasında yeni bir yöntem ve kültürel hayatta da yeni bir sosyal tutum olarak karşımıza çıkıyor [4]. Sivil bilim denildiğinde vatandaşın bilimsel araştırmaya iştiraki profesyonellerle eş pozisyonda olabileceği gibi, sahada veri toplama veya masa başında veri analizi şeklinde de olabilir, ya da yargılarını paylaşması sureti ile kalabalıkların bilgeliği şeklinde de olabilir. Hatta sensör kullanarak nispeten pasif veri toplama biçiminde bir katılım durumu dahi söz konusu olabilir [5].

Dünyada öne çıkan sivil bilim aktivitelerine örnekler vermek gerekirse; göçmen kuşların göç yollarını araştıran eBird çalışması (http://ebird.org/) ya da sivil bilim aktivitelerinin toplandığını en popüler platformlardan biri Zooniverse’deki çalışmalar gösterilebilir. Zooniverse’de profesyonel araştırmacılara yardımcı olmak için dünya çapında bir milyondan fazla insanın gönüllü katkıları sağlanmış ve sağlanmaya devam etmektedir. Zooniverse çatısı altında yapılan sivil bilim sayesinde yeni keşifler, daha sonraki araştırmalar için yararlı veri kümeleri ve birçok makale yayınladığı bildirilmektedir (https://www.zooniverse.org/). Bir diğer platform SciStarter, tarım hayvancılık, arkeolojiden astronomiye, böcek bilimine kadar birçok ana temada dünya çapında 3000 den fazla projeyi barındıran çevrimiçi bir vatandaş bilim merkezidir (https://scistarter.org/). Buradan örnek olarak verebileceğimiz bir proje Gezegen Avcıları olabilir. Bilim insanlarının yeni gezegenleri belirlemesine yardımcı olmak için NASA’nın veri setleri üzerinden yıldızların parlaklığının zamanla değişip değişmediğinin araştırılmasına internet üzerinden katkı verilmesi şeklindedir. Bir başka projede hava kirliliğinin videosunu çekerek katılım sağlanabilir; bu projede endüstriyel duman kirliliğini otomatik olarak tespit etmek için bir yapay zekâ geliştirmek isteniyor, bu amaçla büyük miktarda veriye ihtiyaç var, istenen nitelikte bir video çekilip gönderildiğinde bu araştırmaya katkı sağlanmış oluyor. Biyoloji, ekoloji ve çevre koruma araştırmaları daha çok olmakla beraber sosyal bilimler, coğrafya ve diğer araştırmalara da giderek daha fazla ilgi gösterilmektedir [6].

Çağımızda dijital veri paylaşımı olanaklarının yaygınlaşması, sensör teknolojilerinin ucuzlaması ile birlikte bu yöntemle bilimin içinde olmak isteyen insanlara araştırmalara kolayca katılma olanağı yaratılmış durumda.  Hayatta en hakiki yol göstericinin bilim olduğuna inanan insanların dünyanın iyiye güzele gitmesine katkı vermek istemesiyle adına sivil bilim denilen yeni bir insan davranışı, yeni bir kültür oluşuyor.

Türkiye’de Sivil Bilim

Ülkemizde dışarıda oluşan gelişmelere göre daha sınırlı bir sivil bilim aktivite sayısı olduğu, Türkçe literatürün ise çok daha geride olduğu rahatlıkla söylenebilir.  Aşağıda öne çıkan birkaç tane sivil bilim çalışmasının ismi verilecektir. Öte yandan bilimsel faaliyete bir sivilin katkı vermesi o faaliyetin sivil bilim olacağı anlamına da gelmemeli. Bir makalede sivil bilim çalışması diye sunulan DSİ.’nin bir rasat çalışması buna örnek olarak gösterilebilir [7]. Rasat çalışmasında sivil halktan kişiler olmasına rağmen bu kişiler ücretli statüde bulunduklarından (gönüllülük esas kriterdir) bu faaliyetin sivil bilim olduğunu söylemek güçtür.

Ülkemizde sivil bilim niteliğindeki çalışmalara üç örnek verebilir; birincisi Avrupa Üreyen Kuş Atlası Araştırması kapsamında gönüllü kuş gözlemcilerinin kuşların dağılımını çıkarmaya çalıştığı  “Türkiye Üreyen Kuş Atlası” (http://www.kustr.org/), diğeri Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın  “Ulusal Deniz Anası ve Benzeri Türler İzleme Programı” (TÜDAV) kapsamında karasularımızdaki denizanalarına dair sahadan bilgi toplanması çalışması ve  son olarak su kaynaklarımıza yönelik tehditlerin izlenmesi için TEMA Vakfı gönüllülerince meydana getirilen ve herkese açık “Türkiye Su Varlıklarına Yönelik Tehditler Haritası” [4].

Bir Sivil Bilim Faaliyeti Olarak BIKA Projesi

 Ülkemizde Batıdaki kadar sivil bilim faaliyeti olmasa da bir çağrı yapıldığında yeterli katılımın olmasını beklemek gerekir. Keza buna BAAK’ın koordine ettiği BIKA Bursa Işık Kirliliği Araştırması güzel bir örnek oluşturmuştur [8]. BAAK bir bilim kulübüdür. Tüzüğünde derneğin ana misyonu toplumumuza bilim kültürü kazandırma yönünde faaliyetlerde bulunmak şeklinde tanımlanmıştır. Hedeflerinden biri de ışık kirliliğine dair araştırmalar yapmaktır [9].

Kulüp 2019 yılı yaz aylarında Bursa Büyükşehir Belediyesine bir dizi etkinlik teklifinde bulunur ve bu kapsamdı Bursa’nın ışık kirliliği haritasının çıkarılması da önerilir. Vizyon sahibi Belediye yönetimi öncelikle ışık kirliliği haritası çıkarılması amacıyla teklifi Sağlıklı Kentler Birliğine taşır ve üç kurumun desteği ile araştırma gerçekleştirilir. Söz konusu haritalama çalışmasının BAAK’ın koordinasyonunda ve bilimsel araştırma niteliğinde gerçekleştirilmesi istenmiştir. TUG Ulusal Gözlemevi kurucusu ve ışık kirliliği sorununun yurdumuzdaki bir numaralı uzmanı Prof Dr Zeki ASLAN projeye bilimsel danışman olarak seçilmiştir.

Işık Kirliliğinin araştırılmasında gece arazide özel bir cihazla (SQM) ölçümler yapılması gerekmektedir. Bu ölçüm işleminin birçok sınırlılıkları vardır: Cihazın gökyüzüne doğru duruş şekli, havanın bulutsuzluğu, ışık kaynağına bakımıyor olması, ölçüm açısı içinde uzaya kadar herhangi bir nesne bulunmaması, ne gece yarısı ne de ilk akşamda (astronomik tan) ölçü alınmaması, ölçü yeri koordinatlarının tespiti, verinin dijital kaydının alınması gibi birçok teknik koşullar sağlanarak veri toplanması, araştırmanın zorluklarını, teknik seviyesini gösteren bir kaç husustur. Bursa’nın ışık kirliliği haritasının çıkarılması için binin üzerinde (>1000) noktada ölçü alınması gerekmiştir. Ölçüm nokta sayısının bu denli fazla olması sivil bilim gücünün devreye girmesi gereğini doğurmuştur. Keza arazi koşullarında yüzlerce noktada kısa bir sürede bu ölçümlerin tamamlanabilmesi ancak çok sayıda bilim sevdalısı gönüllünün katkısı ile sağlanabilmiştir.

BAAK Kulübü kendi üye ve gönüllü çevresinde zaten bilim meraklılarını barındırmakta ise de böyle bir araştırma için 45 kişilik dev bir araştırmacı bölüğüne ihtiyaç duyulmuş, eksik kadrolar üniversite öğrenci kulüplerine çağrı yapılarak tamamlanmıştır. Böylece BIKA’nın sivil bilimci takımı oluşturulmuştur. Takımın tamamı bu araştırmaya katılmalarındaki esas amacın bir ücret olmadığını belirtmiş ve gönüllü olduklarını taahhüt etmişlerdir. Üniversite çevresinden katılan gençlerin motivasyonları, bu tür bir bilimsel faaliyette gönüllü olmanın kendilerine araştırma kültürü kazandıracak olması ve bunun güçlü bir referans yaratacağı düşüncesidir. BAAK çevresinden katılan yetişkinler ise motivasyonlarını açıklamak için; bir bilim faaliyetinin içinde olmanın kıvancı, faydalı bilgi ortaya çıkaran bir araştırmanın parçası olmanın manevi tatmini gibi hayatı anlamlı kılma yönünde ifadelerde bulunmuşlardır.

BIKA Saha Çalışmalarındaki Zorluklar

Araştırmanın ayın poziyonu ve hava şartlarının kötüleşme ihtimal ile kısa sürede; 10 gün zarfında tamamlanması istenmiştir. Saha çalışmaları 21 Ekim de başlamış ve 2 Kasım’da sona ermiştir. 14 araçlık bir taşıt filosu ve 45 kişilik bir sivil bilim kadrosu, arka planda koordinatörler ve yöneticilerle Türkiye ölçeğinde, belki de dünya ölçeğinde örnek bir sivil bilim faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Öncesinde ekiplere iki kez eğitim verilmiştir. Her ekipte 2-3 araştırmacı bulunacak şekilde ve her ekibin ikametine uygun bir bölge ataması yapılmıştır. Bölgeler Gemik Bölgesi, Uludağ bölgesi, Hüdavendigar bölgesi gibi isimlerle anılmıştır. Her bölgenin belirli sayıda ölçüm noktaları vardı, günlük rota belirlenerek bu noktalara tek tek ulaşılarak ölçümler gerçekleştirilmiştir. Ölçüm noktaları harita üzerinden belirlendiği için kimi yerler uçurumlara veya ormanların derinliklerine karşılık gelmiş ve böylesi noktalara erişilememiştir. Bunların yerine en yakın noktalara gidilerek teknik şartlara uygun olacak şekilde ölçümler yapılmıştır. Ekipler ölçümlerini kendilerine verilen notebook bilgisayarlara kaydetmişlerdir. Ekipler her geceki faaliyetlerini ayrı ayrı rapor etmişlerdir. Günlük rutin çalışma şekli şöyle gerçekleşmiştir: hareket saat 19:00 gibi başlıyor, ekip toplanıyor ve araçla görev bölgelerine gidiliyor, saat 20:00 den sonra ölçümler başlıyor ve en geç gece 01:00 kadar devam ediyor, çoğu kere ekiplerinin evlerine dönmesi gece yarısını çoktan geçmiş oluyor. Kimi kız öğrenciler bu tür gecikmelerden dolayı öğrenci yurtlarına alınmama gibi zorluklarla karşılaşmıştır. Gece yarısı son dönen ekibe kadar merkezden takipler gerçekleştirilmiş, zor durumda gerekli koordinasyonlar sağlanmıştır. Şüphesiz arazide birçok zorluk yaşanmıştır; hırpalayıcı arazi yolculukları, karanlığın getirdiği tehlikeler, köylülerin muhafazakar tutumları, açlık, yorgunluk, vd zorluklar. Mesela bir köyde ölçümlerden şüphelenen köy halkının Seçköy ekibimizi ablukaya alması ancak belediye yetkililerinin muhtarı arası sonucu ablukanın kaldırılabilmesi gibi heyecan verici olaylar da yaşanmıştır. Ekibin çoğunluğunun ertesi sabah işe gidecek olan yetişkinler ya da okula gidecek öğrenciler olması bir yana diğer tüm zorluklar onların bilime katılma heyecanlarını, istekliliklerini azaltamamıştır.

Ekipler sahada araştırma saatleri boyunca bir whatsapp grubu ile iletişimde olmuşlar, bu yolla birbirlerini takip edebilmişlerdir. Böylece tatlı bir rekabet ortamı da yaratılmıştır. Ekiplerin bulundukları yerlerden fotoğraf paylaşmaları da ayrı bir sinerji yaratmıştır (https://photos.app.goo.gl/iyqgtDCnDUa6wybB6).

BIKA ülkemiz için öncü bir sivil bilim hareketidir

Ekipteki sivil bilim insanlarından biri olan Canan Bilgi araştırmaya katılması hakkındaki görüşlerini şu şekilde ifade etmiştir;

“Üyesi olduğum BAAK’ın BIKA projesinde ölçüm ekibinde görev aldım. Görev bölgem, Uludağ bölgesiydi. Kulübümüz tarafından proje öncesi yapılan bilgilendirme ve eğitimlerle ölçümlere başladık. Gün ışığında yemyeşil bir görünüme sahip olan Uludağ, gecenin karanlığında biraz ürkütücüydü. Ölçüm yapılacak noktalara ulaşmak bizi biraz zorladı. Gittiğimiz bazı köylerde, define aradığımızı düşünenler oldu. Hatta bir keresinde tüfekle bile kovalandık. Ulaşımımızı sağlayan şoför arkadaşımız bile yaptığımızın çok akıllıca olmadığını söylüyordu. Bazı geceler ölçüm noktalarına gittiğimiz halde havanın bulutlanmasından dolayı ölçüm yapamadan dönüyorduk”.

“Zor koşullara rağmen, güzel yanlarıda vardı. Karanlıkta gökyüzündeki yıldızlara bu kadar yakın olmak, Samanyolunu daha net görebilmek, köy kahvelerinde verdiğimiz molalarda bize ikram edilen çayla birlikte ışık kirliliğinden konuşmak güzeldi. Işık kirliliğinin canlılara, doğaya ve ekonomiye verdiği zararların bir ölçümüydü bu proje ve ben bu projenin bir parçası olmaktan çok memnun oldum. Dünyadaki bütün kirliliklerin bitmesi dileğiyle.”

Bu ifadelerde insanın sivil bilime katılması tutumunun bir kültüre dönüşeceğine dair güçlü emareler olduğu söylenebilir. Yani sivil bilim hem bizde hem dünyada tıpkı futbol kültürü, fan kulüpler, eğlence kültürü, akşamları dizi izleme kültürü vd gibi ama modern ve pozitif yeni bir insan davranışı olmaya aday. Sivil bilimci yeni çağın örnek insan tipini yansıtıyor olabilir.

Araştırma süresince ekipte bir aidiyet duygusu geliştiği de söylenebilir; Araştırma sonunda yapılan değerlendirme toplantısında sivil bilimcilerin hemen hepsi keşke yarın birkaç ölçüm noktası olsa da bu araştırmayı sürdürebilsek demişlerdir. Tüm cihazların bozulmadan eksiksiz iade edilmesi, o zorlu koşullara rağmen, ekiplerin işlerini ne denli özenli yaptığına da bir gösterge olabilir. Bu denli özenli, özverili, merak, istek ve mücadele azmi ile çalışılmış olması çok değerlidir. O dönem ekibe şu söz verilmişti; “Bu araştırmanın bilimsel sonuçları yanında bilim meraklılarının bir araya gelerek böyle bir girişimde bulunması en az onun kadar değerlidir ve faaliyetin bu boyutu da bir yayın olarak dünyaya duyurulmalıdır”. Bu makalenin yayınlanması ile hem o söz yerine getirilmiş hem de ülkemize sivil bilim yapmaya dair bir örnek belge kazandırılabilmiş ise ne mutlu katkı verenlere…

Referanslar:

1- EMO 2016, eriş. tarihi 06.02.2021, Vatanaş Bilimi, https://www.emo.org.tr/ekler/45ae0a9500d0374_ek.pdf?dergi=1017

2- E. A. Bueno,  A. S. Adeleye, M. Feraud, Y. Huang, M. Tao, Y. Yang  ve  S. E. Anderson, 2017, The Accuracy of Citizen Science Data: A Quantitative Review, The Bulletin of the Ecological Society of AmericaVolume 98, Issue 4 p. 278-290

3- Congress 2016, eriş. tarihi 06.02.2021, H.R.6414 – Crowdsourcing and Citizen Science Act of 2016, https://www.congress.gov/bill/114th-congress/house-bill/6414/text

4- H. Us,  2020, Türkiye’deki Vatandaş Bilimine Dair Bir İnceleme, Türkiye’de STS: Bilim ve Teknoloji Çalışmalarına Giriş, İTÜ 2020

5- S. Kocaman, B. Anbaroğlu, A. Uğurlu ve N. Demir, 2017, Coğrafi Bilgi Teknolojilerinin Sivil Bilimdeki Yeri, AKÜ FEMÜBİD 17(2017) Özel Sayı (112-117)

6- C.Kullenberg ve D. Kasperowski 2016, What Is Citizen Science? – A Scientometric Meta-Analysis, Plos One, January 14, 2016

7- B. Anbaroğlu, S. Kocaman, A. Uğurlu ve N.Demir, 2017, Sivil Bilim: Mobil Çağda Bilimsel Süreçlerin Gelişimine Yeni Bir Yaklaşım, 19. AKADEMİK BİLİŞİM KONFERANSI, Türkiye, 8 – 10 Şubat 2017

8- BIKA, 2019, Bursa Işık Kirliliği Araştırması, Sağlıklı Kentler Birliği, eriş. tarihi 06.02.2021

http://www.skb.gov.tr/wp-content/uploads/2020/07/Bursa-BIKA-Raporu.pdf)

9- BAAK, 2016, Bursa Amatör Astronomi Kulübü  Derneği Tüzüğü, eriş. tarihi 06.02.2021, https://baak.org.tr/hakkimizda-2/tuzugumuz/

Bu Haberi Paylaşın