Back

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Doç. Dr. İnci PARLAKTUNA

Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiSağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi 

Hedef 5 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Bugün 20 yıl öncesine göre daha çok sayıda kız çocuğu okula gitmesine rağmen hala ilköğretimde cinsiyet eşitliğinin sağlanamadığı birçok ülke vardır. Gelişmekte olan ülkelerin üçte biri okullaşmada kız erkek eşitliğini sağlayamamıştır. Mesela, Batı Asyaʼda kız çocukları hala ilk ve ortaokula gitme konusunda birçok engelle karşılaşmaktadırlar. Kadınlar hala işgücü piyasasına ulaşmada eşit erişime sahip değildirler ve her alanında çeşitli düzeylerde eşitsizliklere maruz kalmaktadırlar. Bugün bile kadınlar dünya ortalamasına göre erkeklerden  % 24 daha az miktarda maaş almaktadırlar.(6)  Birçok bölgede kadınların ekonomik kaynaklar üzerinden eşit haklara sahip olmadıkları bilinmektedir. Bu engellerin dışında kadınların karşılaştığı diğer engeller ücretsiz bakım ve ev işlerinin hane halkı içinde eşitsiz bölüşümü ve kamu alanlarında yapılan ayrımcılıklar olarak sıralanabilir. Ayrıca cinsel şiddet, istismar ve her türlü şiddete maruz kalanların çoğu kadınlardır ve bu alandaki sayı da oldukça yüksektir. Çalışmalar dünya genelinde kadınların yüzde 35ʼnin eşlerinin veya sevgililerinin ya da tanıdıklarının uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını göstermektedir.  Afrika ve Ortadoğu’da yaklaşık 133 milyon kız çocuğunun kadın sünnetine maruz kaldığı ve söz konusu uygulamanın kız çocuklarının kalıcı sağlık sorunları yaşamalarına, HIV/AIDS gibi hastalıkları kapmalarına ve kısır kalmalarına neden olduğu raporlanmıştır.(6) Eşitsizlik kadınların arazi ve mülk edinme ve ekonomik kaynaklar üzerinde eşit haklara sahip olma konularını da kapsamaktadır. Özetle kadın ve kız çocukları dünyanın neresinde olursa olsun çeşitleri ve düzeyleri farklı olsa da toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile karşılaşmaktadır. Bu eşitsizlikler bazı bölgelerde çok daha ciddi boyutlarda olabildiği gibi kadınların sosyal yaşamından kamu alanına hatta işgücü piyasasına kadar uzanmaktadır. (3)Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Ülkenin gelişimi sağlamak ve iyileştirmek için 2014 yılı itibarıyla 143 ülke anayasalarında kadın erkek eşitliğini sağlamış bulunmaktadır. Geriye kalan 52 ülkenin eşitsizlik konusunda adım atması gerektiği ve eşitsizlik konusunu önemli olduğunun altı çizilmektedir. Kız çocukları eşitsizliğe ergenliğe erişmeleri ile daha fazla, bazıları ise doğumdan itibaren tüm yaşamlarının içinde maruz kalabilmektedir. Her yıl yaklaşık 15 milyon 18 yaş altı kız çocuğu evlendirilerek çocuk gelin konumunda yaşamaya zorlanmaktadır.(2)  Ayrıca bazı ülkelerde yeterli sağlık hizmetleri olmaması veya kız çocuklarının beslenmeden mahrum bırakılması kız çocuklarının ölüm oranlarının daha yüksek olmasına neden olmaktadır.Toplumsal cinsiyet eşitliği aslında temel bir insan hakkıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmek, herkes için sağlıklı bir toplum demektir. Kadın ve kız çocukları için yapılan her birim harcama toplumun gelişmesini arttıran daha fazla geri dönüşüm demektir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bu çerçeveden alındığında kadın ve kız çocuklarına karşı her türlü ayrımcılığın her yerde ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (Hedef 5) Hedeflerinin Kapsamı

 

Eşitlik demokrasinin temel özelliği ve önemli bir göstergesidir. Eşitlik ilkesi toplumların sosyal, politik ve ekonomik yaşam kalitesini arttırırken, aynı zamanda sosyo-ekonomik gelişmenin sürekli ve dengeli olmasını da sağlamaktadı