Back

Uyuşturucu bağımlılığı

Dr.Dilek Aslanhan

Özellikle genç nüfusu tutan uyuşturucu bağımlılığı son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artan bir şekilde yaygınlaşmış ve toplum sağlığını tehdit eder hale gelmiştir. Her geçen gün ‘’piyasaya’’ yeni ve çoğunluğu sentetik maddenin sürülmesi, fiyatının ucuzlaması, ulaşabilirliğin kolaylaşması, tespitinin güçlüğü ve yasal kısıtlılıklar yaygınlaşmasının temel nedenleri arasındadır.Uyuşturucu kavramı son yıllarda günlük hayatımıza yoğun bir şekilde girmesine rağmen kavramsal bir karmaşa da söz konusudur. Bugün ülkemizde bağımlılık yapan maddelerin tümü  ‘’uyuşturucu’’ adıyla anılmaktadır. Oysa bu maddelerin bir kısmı da uyarıcıdır.Bu noktada Dünya Sağlık Örgütünün Psikoaktif madde tanımını hatırlatalım. DSÖ’ye göre ‘Normal sağlığın sürdürülmesi için gerekli olmayan, yaşayan bir organizma tarafından alındığında bu organizmanın bir ya da daha fazla işlevini değiştiren  maddeler ‘ psikoaktif maddedir. Bu tanıma göre kimi doğal kimi sentetik, kimi yasal kimi yasadışı olmakla birlikte; tütün, alkol, uyarıcılar(ecstasy,kokain,amfetamin,kafein), merkezi sinir sistemini baskılayan ilaçlar, morfin ve türevleri, esrar ve sentetik kannabinoid türevleri,uçucu maddeler (Tiner,yapıştırıcı,benzen), halüsinojenler(LSD) bağımlılık yapan maddelerdir.Bağımlılık nedir?Bağımlılık zarar verici sonuçlar doğurmasına rağmen zorlantılı bir şekilde madde arama ve kullanma ile karakterize süregen ve tekrarlayıcı bir beyin hastalığıdır. Bağımlılık, kullanım üzerinde kontrol kaybıdır. Pek çok bağımlı birey kontrolün kendinde olduğu yanılgısı ile bağımlılığı kabul etmez ve hastalık ilerler. Oysa tedaviye ve değişime hazır olmanın ilk basamağı sorunu kabul etmektir.Bağımlılık nedenleri:Bağımlılığı tek bir nedene indirgemek mümkün değildir. Genetik, biyolojik ve çevresel pek çok etmen bağımlılık gelişiminde rol oynar.

Bireysel etmenler

:
  • Fiziksel ya da ruhsal hastalıklar
  • Öğrenme güçlükleri
  • Duygularını ifade etmekte güçlük
  • Aşırı duyarlılık
  • Stresle başa çıkma yetisinin düşük olması
  • İlişki kurmakta zorluk
  • Düşük kendine güven
  • Aşırı tepkisellik, kendisini kontrol etmekte güçlük, ödüllendirmenin gecikmesine dayanamama
  • Okul başarısızlığı
  • Şiddet içeren davranışlarda bulunma
  • Suç işlemeye yatkınlık

 Çevresel etmenler:

  •    Yoksulluk
  •   Gelir düzeyi düşük bir bölgede yaşamak
  •   İşsizlik
  •   Evdeki yaşam koşullarının uygun olmaması
  •   Suç oranının yüksek olması
  •   Ailede madde kullanan bireylerin varlığı
  •   Çocuk istismarı ve ihmalinin olması, aile içi şiddet
  •   Aile içi stresin fazla olması (örneğin ekonomik sorunlar)
  •   Geniş ve kalabalık aileler
  •   Düşük eğitim düzeyine sahip ebeveynler
  •   Parçalanmış, boşanmış aileler
  •   Ebeveynlerden birinin kaybı
  •   Baskıcı ve ilgisiz aile ya da aşırı koruyucu, kollayıcı aile
  •   Aile içinde gencin özdeşim kurabileceği bir bireyin olmaması
Tanı ve değerlendirme:Bağımlılık tanısı kişiden ve ailesinden alınan ayrıntılı öykü, yoksunluk ya da entoksikasyon belirtilerinin gözlenmesi ve idrar, kan,saç testleri ile konur.Bağımlılar tedavi olabilir mi?Bağımlılık tedavisi olan, düzelebilen bir hastalıktır. Maddesiz yaşamın yeniden inşa edilmesi ile birlikte, madde kullanımı sonucu oluşan kayıpların giderilmesi mümkün olmaktadır.Ancak bağımlı