Doç. Dr. Gül SAYAN ATANUR
Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi
Peyzaj Mimarlığı Bölümü Başkanı
SKB Danışma Kurulu Üyesi
Dr. Öğr. Üyesi Merve ERSOY MİRİCİ
Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi
Peyzaj Mimarlığı Bölümü Peyzaj Tasarımı Anabilim Dalı
1.GİRİŞ
Kent ve doğa ilişkileri konusundaki hâkim görüş, bu iki kavramın birbirinden farklı, hatta zıt anlamlar içerdiği, bu durumda birinin olduğu yerde diğerinin bulunamayacağı biçimindedir. Günümüzde de bu düşüncenin benzer biçimde devam ettiği söylenilebilir. Konu ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda doğayı tanımlamaları istenilen deneklerin bu tanımı “kentten uzaklaştıkça ulaştıkları yer” ya da “kentin olmadığı yer” biçiminde yapmaları da bu düşünceyi desteklemektedir (Sabloff, 2008).
Kentteki yeşil alanlar, yaban hayatı alanı olmak, havayı temizlemek, suyun toprağa sızabildiği geçirimli yüzeyler sunarak su döngüsünün devamlılığını sağlamak gibi çok sayıda faydaya sahiptir. Kentteki yeşil alanların nasıl tanımlanacağına ilişkin çelişkiler olsa da, bazı ülkeler bu minumum standarda ulaşmaya çalışırken bazıları da bu oranı arttırmaya çalışmakta ve örneğin İtalyan planlama kanunları, yeni yerleşim alanlarında bu oranın kişi başına 18 m2 olmasını öngörmektedir ( EU 2019). Kişi başına düşen alan miktarı açısından ülkeler benzer standartlar koymaya çalışsa da bu standartlar, ülkelerin sahip olduğu doğal koşullar, yasal düzenlemeler veya yapılaşmalarını etkileyen süreçlerden etkilenmektedir.
Ortalama olarak Avrupa kentlerinin yüzölçümlerinin %40’ı kentsel yeşil altyapıdan oluşmakta olup, kişi başına 18.2 m2 halka açık yeşil alan bulunmaktadır ve Avrupa’daki kentsel nüfusun %44’ü halka açık bir parkın 300 m yakınında yaşamaktadır. Bununla birlikte kamusal ve özel yeşil alan varlığı büyük ölçüde farklılık göstermektedir. Viyana veya Freiburg gibi bazı kentlerde şehir merkezinde bile ormanlık alanlar bulunurken özellikle Akdeniz kentlerinde yeşil alan oranı düşüktür(EU 2019).
Yeşil altyapı, doğal ekosistem değerlerini ve işlevlerini koruyan, insanlara ekosistem hizmetleri sunan doğal alanlar ve diğer açık yeşil alanlardan oluşan bir ağdır (Benedict ve McMahon 2006). Ağ mekanizması yeşil altyapının temel bileşenlerinden biridir. Li ve ark. (2005), yeşil altyapı prensiplerine göre yeşil alanların birbirleri arasında çeşitli ölçeklerde ve farklı perspektiflerde işlevsel bağlantılar kurması gerektiğini ifade etmiştir.
Türkiye’de kent kimliğini “yeşil” kavramı ile tanımlayan tek il Bursa’dır. Ancak Türkiye’nin tüm kentleri gibi Bursa da, hızlı kentleşme hareketlerinin doğal alanlar ve tasarlanmış yeşil alanlar üzerindeki olumsuz etkisini yaşayan bir kenttir. Ancak iklim değişikliği başta olmak üzere birçok küresel çevre problemini yaşadığımız bu dönemde, kentlerin dirençli olabilmelerinin yolu doğal sistemlerle kurdukları bağın sağlıklı olmasından geçmektedir.
Bu çalışma, Bursa’nın yeşil altyapı ilkeleri çerçevesinde sahip olduğu mevcut durumu ortaya koymayı ve buna bağlı olarak yeşil altyapı oluşturmaya dönük ilkeleri belirlemeyi amaçlamıştır. Bu kapsamda çalışma alanında yeşil altyapının bütüncül değerlendirilmesi öncesinde temel bileşenlerden olan yeşil ağlara ilişkin bir değerlendirme gerçekleştirilmiştir.
Çalışma yöntemi doğrultusunda, hem imar planlarından, hem de güncel uydu görüntüsünden elde edilen park ve rekreasyon alan miktar ve dağılımlarının karşılaştırılması yapılmış ve gerçekleşme oranları irdelenmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda mevcut yeşil alan bağlantılarının durumu ortaya konulmuş ve çalışma alanındaki beş merkez ilçenin yeşil altyapı sistemlerinin geliştirilebilmesi için öneriler geliştirilmiştir.
2.MATERYAL VE YÖNTEM
Bursa, Türkiye’nin en büyük 4. kentidir. Güncel olarak yaklaşık 3 milyon nüfusa sahip kentte nüfusun %89.35’inin merkez ilçelerde yaşamaktadır (BEBKA 2015). Ilıman bir iklime sahip olan Bursa, doğal bitki örtüsü açısından Karadeniz, Marmara ve Akdeniz Bölgelerine özgü flora çeşitliliği ile geçiş kuşağı özelliği göstermektedir. Topografyası ve farklı bitki kuşakları nedeniyle çok zengin çeşitliliğe sahiptir ve yüksek endemizm oranı ile de doğal peyzaj yapısı öne çıkmaktadır (Erken ve ark. 2019)
Çalışma alanı Bursa Merkez Planlama Bölgesi olarak isimlendirilen ve nüfusun büyük bölümünün yaşadığı Nilüfer-Osmangazi-Yıldırım-Gürsu-Kestel ilçe sınırlarıdır ve toplam alanları 1785 km2 dir. Çalışmada Bursa bütünü ve çalışma alanı olan ilçelerle ilgili altlık oluşturacak plan, uydu görüntüleri ve ilgili literatür kullanılmıştır.
2.b. Yöntem
Çalışmanın yöntemi iki temel hedef üzerinden kurgulanmıştır. Bunlardan ilki, nazım imar planları ile gerçekleştirilmesi hedeflenen yeşil alanların mevcut durumunun belirlenmesidir. Diğer bir ifade ile planlanan ve mevcut durum arasındaki gerçekleşme düzeyinin ortaya konulmasıdır. İkinci hedef ise, Bursa kenti için yeşil altyapı sistem önerisinin geliştirilebilmesi amacıyla mevcut yeşil alanlarının konumsal dağılımının haritalanmasıdır. Bu haritalama, makro ölçekten mikro ölçeğe uzanan yeşil alan hiyerarşisinin belirlenmesi ve yeşil altyapı bağlantısının desteklenmesi gereken bölgelerin saptanması açısından önem taşımaktadır. Ayrıca çalışma kentsel doku içindeki potansiyel yeşil altyapı önerilerinin geliştirilmesi için başlangıç niteliğindedir. Bu başlangıç, öncelikle Bursa kenti için daha önce makro ölçekte ortaya konulmuş olup (Atanur ve Mirici 2020), bu çalışmada ise alt ölçekteki merkez ilçelere odaklanmıştır. Çalışmanın akış şeması Şekil 1’de gösterilmiştir.
Çalışmada ilk olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden temin edilen 1/25000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarından yararlanılmıştır. 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer alan (i) park ve rekreasyon alanları, (ii) orman, (iii) ağaçlandırma, (iv) tarım ve (v) yerleşim alanlarının konumsal dağılımı haritalanmıştır. Farklı paftalarda ayrı ayrı dng formatında ve MicroStation yazılımında depolanan ilçe imar planları shp formatına dönüştürülerek ArcMAP yazılımına aktarılmış ve beş ilçedeki yeşil alan dağılımları birleştirilerek bütüncül değerlendirme yapılmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise uzaktan algılama verisi Sentinel-2B uydu görüntüsünden yararlanılarak Arazi Örtüsü/Arazi Kullanımı (AÖ/AK) haritası, obje tabanlı sınıflama yöntemi aracılığı ile üretilmiştir. Sınıflama çalışmasında; (i) park ve rekreasyon, (ii) orman, (iii) tarım ve (iv) yerleşim olmak üzere temel olarak 4 AÖ/AK sınıfı bulunmaktadır.
İmar planlarından elde edilen arazi kullanımı haritasında temel olarak 5 sınıf bulunurken, uydu görüntüsü üzerinden yapılan sınıflandırmada 4 kategori bulunmaktadır. Bunun temel nedeni imar planlarında “ağaçlandırma” alanlarına ait özel bir kategorisinin, obje tabanlı arazi örtüsü sınıflamasında ağaçlandırma alanlarının yansıma değerleri nedeniyle doğrudan yeşil alanlar sınıfına dahil edilebilmiş olmasıdır.
3.BULGULAR
Bursa doğal eşikleri sebebi ile doğu batı aksında uzanan lineer bir makroforma sahip olmakla birlikte, kuzey yönündeki verimli ovaları kentleşme baskısı altında olan bir kenttir. Bu makroformun güneyinde yer alan Uludağ, Bursa için ekosistem hizmetleri anlamında çok değerli bir kaynaktır ve yeşil ağ ve altyapı için önemi büyüktür.
İlçeler ölçeğinde yapılan değerlendirmede çalışmaya konu olan beş ilçenin yerleşim, tarım alanları, orman ve park/rekreasyon alanları karşılaştırmalı biçimde ortaya konulmuştur. (Şekil2). Nazım planlarda görülen yeşil alanlar ile uydu görüntüsü aracılığı ile sınıflanan yeşil alanların konumsal karşılaştırılması sonucu elde edilen bulgulara planlanan ve gerçekleşen arasında önemli düzeyde fark tespit edilmiştir.
Yeşil alanların en homojen dağıldığı ilçenin Nilüfer olduğunu söylemek mümkündür. Ancak bu ilçede park ve rekreasyon alanı olarak tariflenen alanlar arasında bir sistem kurgusu olmadığı da görülmektedir. Tarım alanları, Nilüfer’in güneybatı ve kuzeybatısındaki sanayi alanlarının batısında ve güneydeki orman ve yeşil alanlar arasında ve ilçe sınırları içindeki akarsu koridorlarında bulunur. Tarım alanlarının bölgenin yeşil ağ sistemine büyük katkısı bulunmaktadır.Bu kapsamda akarsu koridorları ve çevresinin ekolojik bakış açıları çerçevesinde değerlendirilmesi, Nilüfer ilçesi için yeşil altyapı çerçevesinde büyük önem taşımaktadır.
Osmangazi ilçesi, Bursa kent merkezinde park ve rekreasyon alanı büyüklüğünün en fazla olduğu ilçedir. Bu durumun sebebi, Bursa’nın büyük kent parklarının Osmangazi ilçesi sınırları içinde olmasıdır. Osmangazi’nin güneyinde yer alan orman alanları ile devamında yer alan Çekirge ve Kükürtlü mahallesi gibi eski mahallelerde, yeşil altyapı sistemini destekleyen yeşil ağ bağlantılarının bulunduğu görülmektedir. Güneydeki orman alanları kuzeye doğru topografya etkisi ile yoğun ve parçalı yeşil alanlar ile bütünsel bir sistem sergilemektedir. İlçede kuzeye inildikçe Kültürpark, Hüdavendigar Parkı, Botanik Bahçesi ve Hayvanat Bahçesi’nin ekolojik açıdan Osmangazi ilçesini büyük ölçüde zenginleştirdiği görülür. Bununla birlikte ilçenin kuzeydoğusundaki yeni yerleşim alanlarında, park ve rekreasyon alanları açısından büyük eksiklikler vardır. Osmangazi ilçesinde, güney ve kuzey doğu ekseninde yer alan orman alanları ile bağlantılı yeşil ağ stratejilerinin geliştirilmesi önerilebilir.
Yıldırım ilçesi, çalışma sınırları içerisinde göç sebebiyle en yoğun nüfus baskısı altında kalan ilçedir. Alan olarak diğer ilçelerden küçük olmasına, sıkışık ve genel olarak düzensiz bir yapılaşma düzenine sahip olmasına karşın Yıldırım, diğer ilçelere göre akarsu koridoru üzerinde bulunan yeşil alanları nedeni ile bağlantılı küçük yeşil alanlar oluşturma potansiyeli taşımaktadır. Yıldırım ilçesinin kuzey kesimi ise büyük ölçüde tarım alanıdır.
Tarımsal gelişim odağı olarak tanımlanan Gürsu ve Kestel ilçelerinin (BEBKA, 2015) arazi örtüsüne ilişkin tespitlerde bu kimliğe uygun bir karakter gösterdikleri görülmektedir. Gürsu, hala taşıdığı kırsal karakter nedeni ile tarım alanların önemli yer kapladığı bir ilçedir. Yerleşim alanı içindeki kısmen görülen park ve rekreasyon alanları ilçenin kuzeyindeki dağlık ve yeşil arazilerle ilişkili değildir. Kestel’de yerleşim alanlarının güney ve güneydoğusu ormandır. Yeşil altyapı yaklaşımına göre merkez olarak kabul edilen orman alanlarını tesadüfi bir biçimde dağılmış izlenimi veren park ve rekreasyon alanları izlemektedir.
4.TARTIŞMA VE SONUÇ
Benedict ve Mc Hahon (2001), yeşil altyapı ağının öncelikle çalışma alanı genelinde ele alınarak büyük ölçekte bir sistemin kurgulanması ve sonrasında alt ölçeklerde alanın bütününde bir yeşil altyapı sistemi tasarlanarak koruma ve gelişim stratejilerinin oluşturulması gerektiğini belirtmiştir. Nitekim yeşil altyapı sistemi ilkeleri, rastgele parçaların tesadüfi biçimde birleşmesi yerine ekolojik işlevi olan ormanlar, korunan alanlar, parklar ve sulak alanlar ile bütüncül yeşil ağların oluşturulması gerekliliğini vurgulamaktadır.
Çalışma sonucunda elde edilen sonuçlar, Bursa kent merkezinde üst ölçekte yeşil altyapı stratejilerine ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Plan üzerinde yeşil alan kategorisinde tanımlanan alanların gerçekleşme durumlarına ilişkin alınan sonuçlar –tespit yönteminde kısıtlılıklar olmakla birlikte- yeşil alan miktarlarının gerçekleşme düzeylerinde önemli azalmalar olduğunu göstermektedir.
İlçelerin birbirine göre avantajlı ve dezavantajlı durumları olmakla birlikte 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının bütüncül yeşil alan ilişkilerinin kurulması için çok yeterli bir potansiyeli bulunmadığı da görülmektedir.
Mevcut durumla ilgili bu tespitlerden sonra, alt ölçeklere ilişkin yaklaşımların –mevcut uygulama imar planı referans alınarak- geliştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda bağlantılılığı sağlayacak alt ölçek stratejilerin geliştirilmesi gereklidir. Bu gerçekleşme stratejileri için, arazi çalışmalarının yapılması, mevcut yeşil alan tipolojilerinin saptanması, bağlantılık geliştirme tipolojilerinin oluşturulması, tasarım rehberlerinin geliştirilmesi, halk katılım süreçlerini içeren örnek alan çalışmalarının yapılması ve bunlara özgün alt stratejiler ve rehberlerin hazırlanması bulunmaktadır.
KAYNAKLAR
Atanur, G., Mirici, M. (2020). Yeşil altyapı Kavramı Çerçevesinde Bursa Merkez Planlama Bölgesi Yeşil Alan Sisteminin Belirlenmesi. Peyzaj Araştırmaları ve Uygulamaları Dergisi (PAUD), 20(1);11-18.
BEBKA, 2015. Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı Faaliyet Raporu. www.bebka.org.tr [Erişim Tarihi 18.08.2020]
Benedict, M., & McMahon, E., 2001. Green Infrastructure: Smart Conservation for the 21st Century. Washington: Sprawl Watch Clearinghouse.
Benedict, M. A., & McMahon, E. T., 2006. Green Infrastructure. Washington: Island Press.
EU, 2019. The Future of Cities. file:///C:/Users/gul.atanur/Downloads/the-future-of-cities_online%20(1).pdf [Erişim Tarihi 18.08.2020]
Li, F., Wang, R., Paulussen, J., & Liu, X. (2005) Comprehensive concept planning of urban greening based on ecological principles: a case study in Bejing, China. Landscape and Urban Plannning, 72, 325-336.
Sabloff, A., 2008. City, Nature And Our Muted Totemic Imagination, Spring 2008 Colloquium Series, Program in Agrarian Studies, Yale University